Sessiz olmalısın.
Çakallar her yerde.•🍷
Yeni bir güne başlamanın keyfini çıkaramadan alelacele hazırlanmaya çalışıyordum. Elimi saçıma atarak sinirle çekiştirdim. Etrafımda bir tur dönerek sonunda aradığım sırt çantamı bulduğumda derin bir nefes bıraktım.
Çantamı omzuma atıp merdivenlerden hızlıca indim. Dış kapının önünde spor ayakkabılarımın bağcıklarını bağlarken annem de hazırladığı ekmek arasını bana yedirmeye çalışıyordu. Nefes nefese yutkundum ve elimle anneme durması için işaret yaptım. Boğulacaktım!
"Tamam anne, okulda yerim bir şeyler." annem mırın kırın etmesine rağmen söylediklerimi onayladı. Çelik kapıdan çıktım, bahçenin kapısına yönelmek üzereyken babamın garajdan çıktığını görüp adımlarımı oraya yönlendirdim.
Geç kalmazsam iyiydi, sınav ilk dersti. Hiçbir şekilde çalışmamış olmama rağmen telafi sınavlarının normal sınavlardan üç kat daha zor olduğunu biliyordum. Eğer beni almazlarsa, son senemde matematikten kalırdım.
Babam beni fark ettiğinde kollarını iki yana açtı. Hızlıca koşup boynuna atladım. Dün gece boyunca çalışmış olmalıydı, yorgun gözüküyordu.
Geriye çekilip yanağından öptüm. "Benim gitmem lazım." kol saatini gözüne yaklaştırıp saate baktı. Tek kaşı havalandı, "Benim kızım neden son 5 dakika kala okula gidiyor, açıklama yapabilir misiniz Sayın Morin?" despot sesine bir de öfke eklendiğinde gözlerimi devirdim.
"Ya baba! Hiç geç kalamayacak mıyım ben okula? Oldu işte bir kere, hem sınavım var.." son cümleyi mırıldanarak söyledim ancak Bay Morin'in gözünden kaçar mıydı? "Şu fareye bak, birde sınavı varmış. Hadi kızım koş yetiş, ne bekliyorsun?" dudağımı büzerek kirpiklerimin altından ona bir bakış attığımda babam söylenerek kollarını belime yerleştirdi ve beni etrafında bir tur döndürdü. Küçük bir çocuğun sevinci misali çığlıklarla gülüyordum.
Seviyordum bu adamı!
Dirseklerini hafifçe kırarak burnumu ısırdı. Kıkırdayarak elinden kurtulmaya çalıştığımda yere bıraktı. Uzaktan öpücük atarak okula doğru koşturmaya başladım. Neyse ki okul yakın mesafedeydi.
Okula girdiğimde etrafın sessiz olduğunu görerek elimle alnıma vurdum. Telefondan saate baktığımda henüz 5 dakika geçtiğini görerek derin bir nefes aldım. Merdivenlerden çıkarak sınıfımın önüne geldiğimde tek elimi yumruk yaparak iki kez kapıya vurdum.
Kapıyı aralayarak kafamı ve bedenimi içeri soktuğumda gözlüklü matematik öğretmenimin bana baktığını gördüm. Tamamen içeri girerek ardımdan kapıyı kapattım ve minik adımlarla hocanın yanına gittim. Şu anda herkes sınav sorularını çözdüğünden sınıf hiç olmadığı kadar sessizdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZAİL • ateş
FantastikLeria, henüz 18 yaşına girmemiş olan bir genç kızdır. Hayatının deli dolu günlerini yaşarken aslında hep gerçek olmasını hayal ettiği doğaüstü canlıların, gerçekten de var olmasını öğrenmesiyle hayatı değişir. Yakışıklı bir vampire tutulması ise an...