"İstesende hiç bir yere kaçamazsın. Sen benim görevimsin ve ben görevlerimi daima tamamlarım. Korkma ölümün acısız olacak. Seni bağlı bir şekilde okyanusa atıp gideceğim. Çok az kaldı."Steve elleri ve ağzı bağlı bir şekilde yerde oturmuş bir yatla ölüm meleği tarafından soğuk mezarına doğru götürülüyordu. Sıradan bir hayatı varken ne ara işler bu noktaya gelmişti?
Yıllarını verdiği şirketin bazı kirli yönlerini öğrendiği için öldürülmek üzere bu adam tutulmuştu ve bir akşam iş çıkışı bayıltılarak bu yata getirilmişti. Öleceği an için şimdiden yas tutuyordu.
Havanın birden bozması onun şansı mı yoksa şansızlığı mıydı bunu bilmese de hayatını kaderin işleyişine bırakmıştı. Ve kader yatın dev dalgalarla ters dönmesine sebep oldu.
Hafifçe gevşettiği bileklerindeki ipler yatın dalgayla aldığı darbeden dolayı çözülmüştü. Ağzındaki bağı çıkarıp tehlikeli okyanusta hayatı için yüzdü.
Kol ve bacak kasları yorgunluktan yanmaya başlayana kadar yüzerken burada öleceğini düşünüyordu. Ama öyle olmadı. Tesadüfen kara parçasını gördü ve kalan tüm gücüyle oraya doğru ilerledi.
Adaya ayak basınca kurtulma sevinci yüreğini kapladı. Yorgunluğun ve rahatlamanın verdiği his ile kendini dalgaların erişemediği bir noktada yere bıraktı. Sonrasında karanlığa teslim oldu.
***
Issız adada 1. Gün...
Burnuna gelen et ve duman kokusuyla gözlerini açtı. Doğrulurken ellerinin arkasından yeniden bağlandığını fark etti. Yakınında yanmakta olan ateşin başında yengeç pişiren tetikçiyi görmeyi beklememişti.
"Sen hâlâ yaşıyor musun?"
Tetikçi güldü. "Ölmüş olmamı isterdin değil mi? Bu işine gelirdi."
Steve somurttu. Bilmedikleri bir adaya düşmüşlerdi ve adam hâlâ görevini tamamlama derdindeydi. "Beni öldürmekten vazgeçsen olmaz mı? Nerede olduğumuzu bile bilmiyoruz."
Tetikçi delici bakışlarını onun yüzüne çevirdi. "Ben görevimi yarım bırakmam. Ayrıca paramı peşin aldım."
"Senin için herşey para yani. En azından adını söyle."
"Adım Bucky, sarışın."
Steve oturma pozisyonu alıp "Bucky lütfen beni bırak. Bak o dalgaların arasında boğulduğumu söylersin. Bir daha oraya hiç adım atmam. Kimse bilmez. Söz."dedi.
Bucky'nin surat ifadesinden düşündüğü belli oluyordu. Steve ısrarına devam etti. "Hem görevini yapmış sayılırsın. Kader ölmemi istese zaten bu adaya çıkamazdım. Geri dönünce Amerika da bile kalmam. Avrupa'daki ülkelerden birine yerleşirim. Lütfen."
Bunu yapacağını hiç düşünmemişti ama teklifi kabul etti. Hem parasını almıştı, hem de bir kez daha elini kana bulamamıştı. Steve sevinmişti. Bileklerini çözüp onu serbest bıraktı.
"Gidebilirsin."
Steve ayağa kalkarken "Neredeyiz biliyor musun?"dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ONE SHOT İS COMİNG(Stony,Stucky,Thorki)
FanfictionFarklı konularda yazılmış, en sevilen çiftlerin tek ya da birçok bölümden oluşan hikayeleri ve fanartlardan oluşmaktadır. Aşk üçgeni tadında hikayeler görülebilir. Cinsellik ve etkileyici unsurlar içermektedir. B×B