0.7

646 60 22
                                    

İyi okumalar!

***

Nayeon'un, Yoongi ile yaşadığı eve gelmiştik. Tatlı tek katlı büyük bahçeli bir evleri vardı ve çok hoş görünüyordu. Misafir odalarından birinse yerleşmiştim. Odanın kapısı yavaşça açıldığında Nayeon kafasını uzattı ve bana baktı.

"Bu gece seninle kalacağım." Gülümsedim, buraya geldiğime hala inanamıyordum. "Ama uyumayacağız, bana neler yaptığından bahsedeceksin." Başımı sallayarak onu onayladım. Yatağın üzerine oturduk, ikimizin üstünde de kalın polar geceliklerimiz vardı. "En başından başla." Tekrardan başımı salladım.

"Dediğim gibi tedavi oldum, annem yurt dışındaki doktor arkadaşını oraya çağırdı ve tedaviyi hızlandırdık. Kısa sürede iyileşmiş oldum, doktor kontrollerine gittim devamlı. Üniversite sınavına baştan hazırlandım ve psikoloji bölümünü kazandım. 2. Senemdeyim, daha fazla bir şey yok." Dudaklarını büzdü.

"Annen sana nasıl davranıyordu?"

Omuzlarımı silktim. "Başlarda iyi davranıyordu, sonra sizi hayatımdan tamamen çıkarmamı istedi. Dediğini yaptım, ne kadar istemesem de. Ama hep sosyal medya hesaplarınızı takip ettim. Hayatıma kendi seçtikleri insanları koymamı istemeye başladı, istemedim. Bu sefer de sürekli tartıştık, ortak bir yol bulamadık." Akan birkaç damla yaşı elimin tersi ile sildim.

"Arkadaşın var mı hiç?"

Küçük bir mırıltıyla onayladım. "Evet, Sarah var. Onu seviyorum, çok iyi birisi." Gerçekten iyi birisiydi, sadece çevresinden yeterli ilgiyi alamıyordu ve bu yüzden de zor gibi geliyordu. "Sen neler yaptın?" burukça gülümsemesi canımı acıtsa da bir şey demedim, diyemezdim.

"Sen gittikten sonra baya çöktüm, Yoongi olmasa toparlayabileceğimi sanmıyorum. Beni ailesi ile tanıştırdı, ciddi düşündüğünü ve evlenmek istediğini söyledi. Geçen yıl okulumu bitirdim, moda evi açtım." Onun adına mutlu olmuştum, toparlanması hoşuma gitmişti. Ona Taehyung'ı sormak istiyordum ama sormayacaktım. "Hadi uyuyalım, daha 6 günümüz var değil mi? Bol vakit geçireceğiz." Gece sarılarak uyuduk, eski günlerdeki gibi.

Sabah gözlerimi açtığımda, Nayeon gitmişti. Kalktım ve odada bulunan banyoda elimi yüzümü yıkadım. Valizimden etek ve kazağı çıkarıp üstüme geçirdim. Siyah sade çoraplarımı ayağıma geçirdim, dizlerimin üstünde biten çizmelerimi ayağıma geçirdim. Uzun açık kumral rengindeki saçlarımı sıkı at kuyruğu yaptım. Odadan çıktım ve mutfağa doğru ilerledim. Nayeon, dün eve geldiğimiz de beni ilk başta mutfağa sokmuş ve yemek yedirmişti.

"Nayeon, Taehyung'ı çağırmayacağım." Yoongi'nin sinirli gelen sesiyle duraksadım. Sırtımı duvara yasladım ve onları dinlemeye başladım.

"Yoongi, biliyorum zor zamanlar geçirdi ama çağırmak zorundasın." Fısır fısır konuşuyorlardı ama onları duyabiliyordum.

"Değilim, Vanessa gittiğinde Taehyung senden daha fazla acı çekti. Her sevdiği insan hayatından ölümle ayrıldı. Arkadaşın, kardeşime en büyük acıyı çektirdi. Taehyung gittiği zaman kendini suçladı." Dudaklarım titredi ve aynı anda sol gözümden düştü.

"Şu an onun sevgilisi var ve mutlu görünüyorlar. Lütfen dediğimi yap Yoongi." Yoongi ona cevap vermedi, büyük ihtimalle dediğini yapacaktı. Elimin tersiyle gözlerimi sildim ve birkaç saniye bekledikten sonra içeri geçtim.

Gülümsedim. "Günaydın." Nayeon beni görür görmez kıkırdamış yanıma gelerek yanağımı öpmüştü. Enerjisine güldüm.

Yoongi gülümseyerek beni cevaplandırdı. "Günaydın." Samimi duruyordu. Taehyung yüzünden bana tavır aldığını düşünmüştüm ama öyle durmuyordu. Zil çaldığında Nayeon el çırptı.

Let Me Die | TaehyungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin