iyi okumalar!
***
Namjoon'dan aldığımız Linda'ya hiçbir şey belli etmeden eve getirmiştik. Onun için Taehyung ile olmak canına minnetti zaten. Taehyung ile beraber içeri geçmişlerdi, mutfağa geçip aldığımız pizzaları mikrodalgaya attım. Üstümü değiştirmek için yatak odasına geçtim. Tayt ve kazağımı çıkardım. Üstümü hızlıca değiştirdikten sonra tavşanlı pandufları ayaklarıma geçirdim. Ayaklarım fazlaca üşüyordu. Odadan çıkıp fırını kontrol etmek için mutfağa geçtim. Isınan pizzaları çıkardım, meyve sularıyla beraber masaya hazırladığımda içeriye seslendim.
"Taehyung, Linda hadi gelin." Linda kıkırdayarak ve koşuşturarak içeri girdiğinde ardından arkasından gülümseyen Taehyung'ı görmüştüm.
"Taehyung-ah benim yemeğimi sen yedir." Kollarını ona doğru uzattığında Taehyung hala gülümseyen suratıyla onu kucağına aldı. Linda yeniden kıkırdadığında kıskanmadan edememiştim. Nasıl da cilveliydi. Sandalyelerden birine geçip oturdum. Önümdeki tabağa iki dilim pizzayı aldım ve yemeye başladım. Karşımdaki ikiliye bakmak istemiyordum, o kadar çok gülüyorlardı ki gıcık olmadan edememiştim.
"Vanessa?" Başımı kaldırıp karşımdaki ikiliye baktım. Linda'nın ağzının etrafı pizzanın sosuyla lekelenmişti. Elini tabaktaki son pizzaya daldırdı. Elini arasında ezerek ağzına götürdü, dehşet içinde ona bakıyordum. Bir ısırık aldığı pizzayı tabağa geri bıraktı ve ellerini saçlarına dahil her yere sürdü. "Linda'ya duş aldırmak ister misin?" Şaşkınca Taehyung'a bakakaldım ama yine de başımı salladım. Taehyung mutfağı toplayacağını söyledi ve Linda'yı kucağıma bırakarak banyoya gönderdi. Neyse ki Namjoon'dan kıyafetlerini almıştık, yoksa ona verecek bir kıyafetimiz yoktu. Gerçi burada da kıyafetleri olabilirdi. Evi adı gibi biliyordu. Küvetin dolması için musluğu açtım, Linda'nın üstündekileri çıkardım. Kaşları çatılı bir şekilde bana bakıp duruyordu, bu haline göz devirmek istesem de vurabileceği aklıma geldiği an vazgeçmiştim. Dolan küvetin içine onu bıraktığımda elini hızlıca suya çarpmış ve etrafa suyun sıçramasına sebep olmuştu. Yüzüme gelen birkaç damla suyu sildim. Bal özlü şampuanı aldım, avucuma biraz sıktım. O suyla ilgilenirken saçlarını yıkamaya başladım.
"Linda bebeğim gözlerini sıkıca yum, şampuan kaçmasın gözlerine." Omuzlarını silkti, sanki gözlerini hiç büyük değilmişçesine daha da açtı. Elimle gözlerini kapattım ve suyu saçlarına doğru tuttum. Elimi vurup durdu. Saçlarındaki köpüğün gittiğinden emin olduktan sonra elimi çektim.
"Seni şikayet edeceğim." Sakince başımı sallayarak onu onayladım. O ise bir kez daha yüzüme su sıçrattı, sesimi çıkarmayarak vücudunu hızlıca yıkamış ve onu sudan çıkarmış büyük havluyla kurulamıştım. Çantadan çıkardığım giysileri de giydirdikten sonra onu içeri göndermiştim. Acayip uykum vardı, elimi yüzümü yıkadıktan sonra Linda'nın kıyafetlerini kirli sepetine attım. Aklıma gelen ilaçla çantamı bulmuş içinden kutuyu da çıkarmıştım. Mutfakta bir bardak suyla ilacı yuttum. İlaç kutusunu çekmecelerden birisine attım. Linda ve Taehyung içeride çizgi film izliyorlardı, onları rahatsız etmeden yataj odasına gittim. Pandufları çıkarıp düzgünce duvar kenarına bıraktıktan sonra ışıkları kapattım. Soğuk yatağın içine girdim, 10 dakikanın sonunda uykuya dalmıştım.
***
Okuldan somurtarak çıktım, Taehyung toplantısı yüzünden beni alamayacağını söylemişti. Taksiye binip Louisa'nın yanına gitmemi akşam da beni oradan alacağını söylemişti. O cadı Linda ile karşılaşmak istemesem de Louisa'yı merak ettiğim için gitmeyi zaten düşünüyordum.