Oyuncu

Öyle

Sarp arabayı sürerken çöpçatanlık için "Tuana ile aranız nasıl?" diye sordum.

Gözünü yoldan ayırmadan "Güzel." dedi

"Nasıl güzel?" diye sordum.

"Daha aramızda adı konulmuş bir şey yok fakat olacakmış gibi." dedi.

"Aşıksın ona yani." dedim.

Hafifçe gülümsedi ve "Evet, öyle." dedi.

"Eh enişte işler nasıl?" diye sordum gülerek.

"Bu sıralar oldukça yoğun. Birkaç anlaşmada sorun var. Birde bir ihale var. Baya sıkıntılı gözüküyor." dedi Sarp.

"Bunu bilmiyordum. O kadar beni de karakola bırakacaksın." dedim.

"Yok sorun değil. Sizde Pars ile dün çıkmaya başlamışsınız. Hayırlı olsun. Bugün telefonda konuşurken kendisi söyledi." dedi.

"Evet. Öyle oldu." dedim.

"Bende Tuana'ya açılmak istiyorum ama çekiniyorum." dedi.

"Nasıl açılacaksın? Söylesene." dedim.

O sırada telefonunun çalması ile bakmadan telefonunu kapattı.

"Başlıyorum." dedi ve derin bir nefes aldı.

"Seni gördüğüm o ilk andan tut şimdiye kadar ki her saniye aklımdaydın. Daha fazla içimde tutmak istemiyorum. Sana aşığım." demesi ile ağzım açık kaldı. Bu kadar romantik konuşmasını beklemiyordum.

"Bu doğruyu söylemek gerekirse duyduğum en romantik söz olabilir." dedim.

Sarp bu dediğime gülerek "Karakola geldik sanırım." dedi.

"Doğru, çok teşekkür ederim." dedim ve arabadan indim.

Camı açıp "Görüşürüz." dedi ve arabayla yanımdan uzaklaştı.

Karakola girdim ve babamın odasına gidip kapıyı tıktıkladım.

"Gel." diyen babam ile içeri geçtim.

"Hoş geldin güzel kızım." diyen babam ile "Hoş buldum da annem nerede?" diye sordum.

"Nezarethanede." demesi ile şaşkınlıkla "Ne!" diye bağırdım.

"Ben annen ile aramı düzeltmek için sizin eve geldim ama bana tüfek doğrulttu. Bende nezarethaneye attım." dedi babam. Annem zorla bizim evde tüfek bulunduruyordu.

"Baba küçük çocuk musunuz siz? Hadi annemi nezarethaneden çıkar da eve götüreyim." dedim.