Oyuncu

Duydun

Sabah uyandığımda Pars'ın üstünde, hayır cidden üstünde, bas baya üstünde uyuyordum.

Pars'ın üstünden kalktım ve son olanları düşündüm. En son bir içkiyi zorlanarak içmiştim ve şuan başım çok fena ağrıyordu.

"Günaydın güzelim." diye mırıldanan Pars ile "Biz kavgalı değil miydik?" diye sordum.

"Aynen ondan." demesi ile yüzüne baktım. Hala uyuyordu.

"Sana acaip sinirliyim. Biliyorsun değil mi?" diye sordum.

"Ama ben sana aşığım." diye mırıldanması ile gülümsedim.

Elimi yavaşça yanağına götürdüm ve okşadım. Önüne gelen saçlarını arkaya attırdım ve yanağına ufak bir buse kondurdum.

"Ben sana o kadar aşığım ki sen beni kırdın ve dinlemedin diye küs olmam lazımken yanından ayrılamıyorum. Benim seni değil senin bana güzellikler yapman lazım. Hatalı olan sensin. Orada Sarp sadece Tuana'ya açılırken söyleyeceklerini bana diyordu." dedim.

Uyumaya devam ediyordu. Tam yanağına bir buse daha konduracakken gözlerini açması ile geriye sıçradım.

"Sen ne zaman uyandın?" diye sordum merakla.

"Sen uyanmadan önce." demesi ile "Dediklerimi duydun yani." dedim.

"Aşığım dedikten sonra ki kısımlara pek dikkat etmemiş olabilirim." dedi.

"Şuan sana kırgınım ama başım çatlıyor. O yüzden sonra trip atacağım." dedim.

"İçkiden ötürüdür. Gel sana kahve yapayım." dedi.

"Beni hem bu duruma düşür hem de mutfağa kadar yürüt. Ayıp ayıp!" dedim.

Beni kucağına alması ile "Kahveyi de yaparken acı yap. Şu baş ağrısını kessin." dedim.

Alnımdan öptü ve "Sen iste yeter." dedi.

"Birde evde çikolata var mı? Olsa kahvenin yanında güzel giderdi." dedim.

"Anladım. Bugün beni hizmetçi olarak kullanacaksın." dedi.

"Çok doğru anlamışsın." dedim ve gülerek yanağından öptüm.