Oyuncu

Kuzenim

Üstünde sadece pantolon olan kıvırcık saçlı bir adam koltukta otururken Tuana onun üstündeydi.

"Hassiktir eve erkek mi attın lan!" diye bağırdım.

Tuana ve yanındaki adam bizi fark edip hızla ayağa kalkarken adam ve Pars bakışmaya başladı.

Pars şaşkınlıkla "Sarp?" dedi.

Adının Sarp oldupunu öğrendiğim adam şaşkınlıkla "Pars?" deyince Tuana'ya dönüp "Tuana." dedim.

Tuana bana dönüp "Beril." deyince "Evden çıkabiliriz." dedim.

"Siz yanlış anladınız. Sarp bizim hastaneye geçen gün kan vermek için gelmişti. Sonra bugün iş çıkışı karşılaştık. Konuşma falan derken eve kadar yürümüşüz. Bende eve davet ettim sadece." dedi Tuana.

"Senin hastane buraya bir saatlik mesafede. O kadar süre nasıl dalıp sohbet ettiniz anlamış değilim. Diğer iki soruna geçiyorum. Neden üstü yok? Bu arada ikiniz nereden tanışıyorsunuz?"  diye sordum.

"Üstüne kahve döktüm diye çıkardı. Şuan makinede tişörtü." dedi Tuana.

"Sarp benim kuzenim." dedi Pars.

"Maşallah belli." deyip ikisinin boyuna posuna bakan Tuana ile dediğini düzeltmek için "İsimleriniz benziyor yani. Onun için dedi." dedim.

"Lan bu arada senin bu halin ne?" diye sordu Tuana.

"Uzun hikaye. Üstümü değiştirip geleyim." dedim ve odama geçtim.

Eşofman ve tişört giyip geri salona geçtim. Pars arabasından büyük ihtimalle Sarp'a tişört getirmişti.

Tuana'nın herkese çay koyduğunu görmem ile "Sen cansın lan. Bugün öyle yoruldum ki çay harika gelecek." dedim.

"Çay delisi." diye mırıldanması ile gülümsedim.

Pars bana bakarken "Trabzonlu'yum. Memlekette çaya alıştım." dedim.

"Bende severim." demesi ile Sarp anlamadığım bir şekilde kendini tutamayıp güldü.

"Çay sevmiyorsun, değil mi?" diye sordum.

"O kadar çok sever ki çalışma masasının üstü kahve fincanları ile dolup, taşar." dedi Sarp.

Bu dediğine gülüp "Kahve ister misin?" diye sordum.

"Yok, çay içerim ben." dedi.

"Türk kahvesi yapıyorum." dedim ve ayağa kalktım.