Oyuncu

Kötü

Kapının zilini çaldım ve derin bir nefes aldım. Acaba beni nasıl karşılayacaktı?

Kapıyı açtıktan sonra bana göz attı ve kapıyı geri kapattı.

"Babaanne kapıyı geri açar mısın?" diye sordum.

"Hayır." dedi.

"Peki. Bende buradan konuşurum." dedim.

"Annenden nefret ediyorum ve sende onun kızısın." dedi.

"Babaanne öyle deme lütfen." dedim.

"Burnu sürtülsün o annenin." demesi ile sinirlendim.

"Biliyor musun ahirette seven iki insanı ayırmak ve bunca insanı üzmenin bir hesabı var. Maalesef ki senin o tarafı görme zamanın çok değil. Şimdi diğer tarafı kurtarmak için birkaç sevap işle. İki insanın birleşmesinde yardımın olsun." dedim.

Dediklerim kafama dank edince sessizce yutkundum. Ben ne demiştim öyle?

Babaannem kapıyı açtı ve bana kaşlarını çakarak uzun bir süre baktı.

Yüzüme sert bir tokat atması ile yüzüm sağ tarafa düştü.

"Annenin seni nasıl eğittiği belli oluyor." dedi ve tiksinerek baktı.

"Annem ve babam geri evlenecek ve sen buna karşı çıktığın için sevilmeyeceksin. Kendi oğlun ve torunların tarafından sevilmeyeceksin." dedim ve hızla merdivenlerden indim.

Gözüm istemsizce dolmuştu. Onunla böyle kaba konuşmak yerine sevecen bir tavır sergilemek istemiştim.

Apartmandan çıkarken Pars'ı aradım. Telefon çalarken kaldırım taşına oturdum.

"Efendim güzelim." diye telefonu açması ile "Müsait misin?" diye sordum.

"Sana her zaman müsaitim." demesi ile tebessüm ettim.

"Ben şimdi babaannemin evinden çıktım. Beni gelip alabilir misin?" diye sordum.

"Senin sesin bir kötü geliyor. İyi misin?" diye sordu.

"Babaannem ile olan konuşmam kötü geçti. Ona moralim bozuldu." dedim.

"Ben hemen geliyorum. Sen canını sıkma." demesiyle "Teşekkürler." dedim.

Telefonu kapatınca kafamı gökyüzüne çevirdim. Bana her zaman müsait olan, sesimden canımın sıkkın olduğunu anlayan bu adam umarım her anımda yanımda olur.