Diary | Taekook ✓

Love

Elimdeki poşetleri yere bıraktım ve cebimden anahtarımı çıkardım. Kapının açık olduğunu farkettiğimde biraz duraksadım. Hırsız mı girmişti?

Girişteki saksıyı elime aldım ve yavaş adımlarla eve girdim. Evin ışıkları açıktı, 'aptal bu hırsız' diye geçirdim içimden. Koridoru geçip salona vardığımda derin bir nefes aldım. İçerdeki Tae'ydi.

Bana şaşkın bir ifadeyle bakıyordu. Hoş durumum pek de normal değildi zaten.

"Elindeki ne öyle Gguk?"

"Hırsız sandım seni, kafanda patlatacaktım bunu."

"Anahtarı vermiştin ya bana unuttun mu?"

"Uzun zamandır gelmediğin için çıkmış aklımdan."

"Sinirinin geçmesini bekledim sadece."

"Sinirli değildim."

"Neden öyle davrandın o gün o zaman?"

"Cidden bunu kaç bin kez daha açıklayacağım, sen bir şey söyledin  ben de ona göre hareket etmeye başladım. Bu kadar."

Yanıma geldi ve elini omzuma koydu.

"Anlık sinirle olan bir şeydi Gguk. Ben, ben biraz garibim bugünlerde. Anlayamadığım, tanıdık olmayan şeyler görüyorum kendimde."

"Neye sinirlendin Tae? İki dakika öncesine kadar kocaman gülümsüyordun, anlamadım bana mı sinirlisin, bir şey mi yaptım?"

"Hayır kendime sinirliyim."

"Neden ama neden?"

"Sana bu kadar bağlandığım için."

Duyduğum şeyle geriledim. Neden bana bağlanmak istemiyordu ki?

"Neden, bana bağlanmak korkutuyor mu seni?"

"Bu şekilde bağlanmaktan korkuyorum."

"Hiçbir şey anlamıyorum Tae, neyden bahsediyorsun?"

Ellerini saçlarının arasından geçirdi ve koltuğa oturdu.

"Ben de bilmiyorum, inan ki bilmiyorum. Ama ikimize de zarar verecekmiş gibi."

"Aramızdaki bağ bize zarar vermez Tae, vermemeli."

"Ya bu aşka kayıyorsa?"

Şu sıra ders çalışıyorum bundan dolayı ilham pek uğramıyor, kısa oldu kusuruma bakmayın. Umarım beğenerek okumuşsunuzdur. Sizi seviyorum.