.10.

107 5 0
                                    

***

Çıktık sınıftan. Yavaş yavaş kantine yürümeye başladık.

Az önce Coğrafya dersindeydik ve Ferit hoca aynı zamanda bizim sınıf öğretmenimiz olduğundan bize bi bilgilendirme yaptı.

Bugün okulun ilk döneminin ilk yarısının son günü olduğu için tüm öğrenciler bi haftalık Kasım tatiline girecekti. Ve bizim okulumuzda kardeş okullarımızdan biriyle bu tatili değerlendirmek amaçlı bi tatil programı hazırlamışlardı.

Yarın yani 21 Kasım'da yola çıkıp Bursa'ya gideceğiz. Toplam 4 gün süren bi tatil ardından 24 Kasım Salı günü ise evlerimize dönüş yapacaktık.

"Oğlum bi düşünsenize lan acayip güzel olcak" dedi Selim. Yüzünde kocaman bi sırıtış vardı. Anlamsız hepimiz sırıtıyorduk. 

Gerçekten hayali bile güzeldi. Sonuçta en yakın arkadaş grubunuz, okul tatili ve Uludağ... Hayali çok güzeldi.

Burcu; Hepiniz izin alabilirsiniz demi lan?

Düşündüm bi. Ailem sıkıydı fakat bizi boğmazlardı. Hem bu okulla gidilecek bi tatildi sonuçta. Ayrıca bu hafta sonu abime arkadaşlarıyla dağ evinde kalmasına izin verdiklerini biliyordum. İzini net alırdım.

Atlas; Alırız be niye alamayalım? dedi. Sesi her zamanki gibi toktu.

Merdivenleri inmeye başlamıştık.

Selim;Oğlum yalnız şey nasıl olcak lan. Şu kardeş okul olayı. Hep beraber gitçez demi.

Yağız; Herhalde oğlum.

Selim; Aga çok kalabalık olmaz mı?

Burcu; Çok kalabalık olur. Zaten ondan her sınıfları ayrı ayrı otellere yerleştircekler.

Yağız; Nasıl?

Ceyda; Hoca anlattı ya be. Mesela bizim okulların tüm 11.sınıfları ve onların okullarını tüm 11.sınıfları aynı otelde kalıcaz.

Selim; Haa tamam o zaman. Lan ben de dedim bi an nası yani pe!

Evet "p" ile söyledi.

Burcu; Tüm ders bedendeki voleybolcu kızları kesiceğine hocayı dinleseydin keşke Selimciğim. Dedi ve aşağılarmışçasına bi gülücük kondurdu yüzüne.

Selim; Ben onları kesmiyordum bi kere.

Burcu ona "mal mı var karşında" bakışını atıp yürümeye devam etti. O arada Selim'in bana dişlerini sıkarak gerildiğini belli eden bi yüz ifadesiyle bakması vardı ki gülmemek için kendimi zor tuttum.

Kantine geçip kendimize kahve alıp masamıza geçtik.

Okulda sınavlardan yeni kurtulmuşken böyle bi tatil haberi alınca herkese bi hayat enerjisi gelmişti. Kantinin içinde bile vardı bu enerji.

Birden gözlerim kantin kapısına takıldı ve o sırada içeriye Cemre, Enes, Gülce ve Yusuf'un girdiğini fark ettim.

😒

Enes, Selim'in çocukluk arkadaşıydı ve ilkokulun ardından yıllar sonra lisede tekrar yolları kesişmişti.
Cemre, Gülce ve Yusuf ile aynı sınıftaydılar.
Kendilerini ile aramızdaki elektriğin tuttuğu pek söylemezdi hiç birimizin. Ancak Selim'in hatırı vardı...

23.23Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin