"Ben bu saatten sonra en azından birkaç günlüğüne bu tarz hiçbir şeyi düşünmeden kendi sorunlarıma odaklanmak istiyorum." Jungkook'un dedikleriyle kaşlarım çatıldığında hızlıca zihnimi yokladım. Ne sorunundan bahsediyordu? Sorup sormamak arasında ka...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Birinci Bölüm : No: 27
(JEON JUNGKOOK)
"Kahve isteyen var mı?"
"Onun yerine su getirmek ister misin?"
"Kalkıp kendin almaya ne dersin, Tae?"
Taehyung'un cevabını dinlemeden ofisten çıktım. Kahve makinesinin yanına geldiğimde Minji koridorun sonundan bana doğru yürüyordu. Yan taraftan aldığım plastik bardağı kahve makinesine yerleştirdikten sonra düğmeye bastım. Sıcak su ve kahvenin bardaktaki yerini alıp karışmasını izlerken Minji'nin konuşacağını anladığımda bakışlarımı ona çevirdim.
"Hah! Ben de sizi arıyordum efendim."
"Minji, ne oldu?"
"Başkomiser Lee sizi odasına çağırıyor."
"Sebep?"
"Bilmiyorum. Söylemedi."
"Tamam ben ilgilenirim, teşekkürler."
Minji yanımdan ayrıldığında gözlerim tekrar kahvemi buldu. Rahat rahat içemeyeceğimi biliyordum zaten ama en azından bir yudum almaya vaktim olur diye düşünmüştüm. Kahveyi lavaboya boşaltıp bardağı çöpe attıktan sonra ekip masasının ve baş komiserin odasının bulunduğu yere doğru yöneldim.
Elim kulpu tuttuğunda oturduğu masadan bana sorgulayan gözlerle bakan Taehyung ile göz göze geldim. Beklemesini söyleyen bir bakış attıktan sonra onu ve diğer ekip arkadaşlarımı arkamda bırakıp odaya girdim.
"Efendim beni çağırmışsınız."
"Evet Jungkook. Bir cinayet ihbarı aldık. Ekibinle birlikte oraya gitmenizi istiyorum. Konumu size atacaklar. Hemen çıkın."
"Tamam efendim."
Odadan çıktığımda ekip çoktan hazırlanmış bir şekilde beni bekliyordu.
Ne zaman Baş Komiser'in odasına çağırılsam mutlaka bir olay olurdu. Bu yüzden artık alışmıştık.
Ben de askılıktan ceketimi alıp aralarına katıldım.
"Konumu biliyor muyuz?"
Taehyung'un sorusuyla eş zamanlı olarak telefonum titredi. Mesajlar sekmesine girdiğimde teknik ekipten gelen mesajla karşılaştım.
"Eunjo Ro Sokak, no 27."
Genel bir konum ve altında da daha detaylı bir harita vardı.
Konumu Minseok'a gösterdikten sonra arkama yaslandım.
Arabadan indiğimizde görkemli ve eski duran iki katlı ev direk gözüme çarptı. Cinayet evinin burası olduğunu söylemelerine gerek yoktu. Eve baktığımda 'cinayet burada işlendi, ben o evim' diye bas bas bağırıyordu.
