Duyduğum cümleler karşısında şok olurken Andrew adama doğru yürümeye başladı. Panikleyerek ellerimle onu durdurdum ve Yumruk ya da onun gibi bişey yapmasını engelledim.
Adam tekrar konuştu: "Selin Hanım, geliyor musunuz?"
Hadi Ama!
"Ben Selin değilim. Adım Beril." dedim net bir sesle. Ortamı germeye hiç gerek yoktu, özellikle şu şirin yere ilk gelişimde gerginleşmek istemiyordum.
"Biliyorum,Enes bey size böyle dememi istedi. Bu siz değil misiniz?" dedi
Adam ceketinin cebinden bir kağıt çıkardı ve bana gösterdi. "Enes bey bize bu fotoğrafı verdi."
Oha.
Ov May Gad.
Karşımda okulun kampında çekilmiş bir fotoğrafım vardı.
Adam Enes deyip durmasaydı herşey çok çok daha kolay olabilirdi belki. Enes kimdi ve neden beni Selin olarak çağırmıştı?
Fotoğrafa bakarken gözlerimi büyüttüm.
Bu benim. Cidden benim. Valla benim. Gerçek-
Tamam sus artık.
İç sesimi duymamla titredim.
Nerdeydin knk sen hayırdır?
Ben hep buradayım.
Tripli miyiz ne?
Hee tripliyim amk sinirimi bozma
Oha küfür etme lan
Sinirlendim birden sori
Ya-
"Beril?"
Andrew'in sesiyle kendime geldim.
"Hım?"
"Arabaya."
"E adam nolucak?"
Bana şaşkın şaşkın bakan adamı kafamla gösterdim.
"Sen gidiyomusun?" diye sordu kaşlarını kaldırarak. Evet biliyorum fazla şirin. Evet biliyorum malım.
"Bence gideyim ama sen de gel. Nolur ne olmaz?"
Yavru köpek bakışları atarak ona baktım. "Yavru köpekleri sevmem ama bücür, sende şirin duruyor." dedi ve adama doğru yürümeye başladı.
Kurduğu cümle midemde kelebekler, pardon orangutanlar uçuşmasına sebep olurken gülümsedim.
Orangutanların uçmadığını biliyorum.
Arabaya doğru yöneldim ve adam bana kapıyı açarken adama tebessüm ettim.
Limuzinin arka koltuğuna binerken Andrew karşı taraftan benim yanıma geldi ve kulağıma eğildi.
"Bundan hiç hoşlanmadım ama senin için bücür. Bedelini büyütebilirim." dediğinde gözlerimi devirdim.
Nefesi yavaşça kulağıma çarparken heyecanlanmaya başladığımı farketmiştim. "Bedel olmazsa olmaz zaten" diye mırıldandım.
"Tabii." dedi ve kafasını geriye çekip bana bakarak gülümsedi.
Gülümsemesine aynı şekilde karşılık verdim ve telefonumu cebimden çıkardım.
Whatsapp'a girdiğimde Beyza,Arda,Ada ve Enes'in son görülmelerine baktım.
Biliyorum piskopatım.
Enes çevrimiçiydi. Mesaj kutusuna tıkladım. Bir süre bekledikten sonra 'Selam' yazdım ve gönderdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Ne Çeşitsin?
RandomTüm hakları yastığımın altındaki defterimin 16.sayfasının 6.satırının 2. cümlesinde saklıdır. © Beril, 18. yaş gününe tam 1 ay kala başka bir ülkeye gitmek zorunda kalınca, işler iyice değişir. ''Sen ne çeşitsin ya?'' diye sorduğumda sırıtması iyic...
