Multi: Beriil ♡
Playlist'te, yine ve yine R5 :D R5- Let's not be alone tonight :3
-------
Bora'nın -sahte- öksürük sesiyle gözlerimi açtım.
Bora ve Alexis'in bana doğru kızgın ve şaşkın bir şekilde bakan gözlerini gördüğümde, ne var?? Anlamına gelen bir bakış attım. O anda belimde kıpırdanan elleri hissedince "Ooppss" diye mırıldanarak alt dudağımı dişlemeye başlamıştım bile.
Hızlıca kalkarken "Saat kaç?" Diye sordum. Bora kolundaki saate bakarken, Alexis telefonunun kilit tuşuna basıyordu.
"12 buçuk" dediler aynı anda. Bu hallerine her ne kadar kıkırdamak istesem de şaşkın tarafım baskın çıkarak ağzımın 'O' şeklini almasını sağlıyordu. 18 yıldır en geç kalktığım saat buydu hiç şüphesiz.
Bir elimle Andrew'i dürtmeye devam ederken Bora'nın neden bu kadar sakin olduğunu merak etmiyor değildim açıkçası. Bora, kızgın olmanın aksine mutlu gibiydi.
"Ada, Emre, Potas, Sucuk nerede?" Diye sordum ve Andrew'i daha sert itmeye başladım. Bir anda yataktan düşünce kahkahalara boğularak onu izledim.
"Yaa Bücür." Dedi mırıldanarak. Sanırım- kesinlikle Bora ve Alexis'in burada olduğunu bilmiyordu.
"Az önceki sorumun uzunluğundan dolayı, sorumu yinelemeyerek tekrar soruyorum" dedim. "Kurduğun cümle, az önceki sorundan daha uzundu geri zekalı," diye cevap verdi Bora.
Alexis onun omzuna yumruk attı. Kimin kankası işte diye geçirdim içimden. "Tostuma Geri zekalı deme" dediğinde Bora dışında herkes kıkırdamaya başlamıştı.
"Sen sus küçük. Ayrıca tost ne ya?" Dedi Bora. Ben ve Andrew onlara şaşkın şaşkın bakmakla meşguldük.
"Küçük?" Diye sordum en az yüz ifadem, aklım, ve hislerim kadar şaşkın bir ifadeyle.
Andrew ilk başta "Oooooooooo" dedikten sonra sesli bir kahkaha attı.
"Potas ve Sucuk uyuyorlar." Dedi Alexis.
Andrew tekrar "oooooooooo"lamak için ağzını açmışken Bora'yı umursamadan eğilip birkaç saniyeliğine dudağını öptüm.
Andrew Bora'nın ona kızgın bor şekilde baktığını görünce "Üzgünüm abi ama beni ancak bu kendime getirebilirdi" dedi.
"Konuyu dağıtmayın!" Dedim sesimi hafiften yükselterek. "Evet Bora, seni dinliyorum? " diye sorarcasına devam ettim.
Bu sefer "ooopps " deme sırası onlara gelmişti.
Kafalarını çevirip birbirlerine baktılar. Kaş göz işaretleri ile konuşuyorlardı ama yan dönmüş oldukları için anlamak zordu.
En sonunda Bora kafasını olumlu anlamda salladı ve bize döndü. Andrew kolunu omzuma attığında Bora'yı umursamadan daha da Andrew'e yaslandım.
Bora "Söylesek mi küçük?" Diye fısıdamaya çalışmıştı ama pek de başarılı değildi açıkçası.
Alexis "Dur ben söylerim" dedi ve direkt olarak bana ve Andrew'e baktı.
"Biz...." dedi ve gözlerini yumarak devam etti. "Biz çıkıyoruz. "
Andrew ve ben aynı anda "Ne??" Demiştik.
Alexis Bora'ya bakıp Sırıttı. "Kahvaltıya gitmiştik, sonra konuşurken biirsürü ortak yönümüz olduğunu farkettik. Derken Bora, beni çok sevdiğini ve bana çok aşık olduğunu, ona bir şans vermemi istediğini söyledi. Ben de tamam dedim" dedi yarısı hayal ürünü, yarısı gerçek kurgusuyla.
"Bir kere ben öyle şeyler söylemedim, Küçük" dedi Bora.
Alexis "Ha yani beni sevmiyorsun?" Dediğinde ben kıkırdamaya başladım.
"Sevmez olur muyum küçük?"dedi Bora, ve Alexis'i kollarının arasına aldı.
Sanırım Andrew de en az benim kadar şaşkındı.
------
"Potas!" Dedim bağırarak. Sucuk daha yeni gitmişti ve Potas Havalimanında koşturuyordu.
Alexis her şeyi anlattıktan sonra Teyzem aramış ve Sucuk'un yanına gelmesi gerektiğini söylemişti. Potas sa annem ve babam gelene kadar bizde duracaktı ki bu, sonsuza dek Potas'la yaşayacağız demekti.
Andrew elini omzuma atıp yanağımdan öptü. "Bak şimdi Bücür." Dedi ve ardından "Potass!!" Diye bağırdı.
Andrew'in sesinin ilk defa bu kadar yüksek çıkığını görüyordum.
Potas direk yanımıza gelince, onu kucağıma alıp yanağını öptüm. Andrew yüzünü astı.
"Ne yani? Bana yokmu?" Dediğinde kıkırdamaya başladım.
"Seninki evde, Andy" dedim ve koşarak arabaya bindim.
Andrew de sürücü koltuğuna oturdu ve arabayı çalıştırdı.
Tam yolda ilerlerken, alış veriş merkezinin önünden geçiyorduk. Ama benim gördüğüm manzara, alış veriş merkezi değildi.
Emre... Ada'yı öpüyor muydu?
---
OY VE YORUM LÜTFEN^^

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Ne Çeşitsin?
CasualeTüm hakları yastığımın altındaki defterimin 16.sayfasının 6.satırının 2. cümlesinde saklıdır. © Beril, 18. yaş gününe tam 1 ay kala başka bir ülkeye gitmek zorunda kalınca, işler iyice değişir. ''Sen ne çeşitsin ya?'' diye sorduğumda sırıtması iyic...