24.Bölüm: "Alışveriş Merkezi."

3.1K 465 1.7K
                                    

Merhaba güzel kızlarım ve yakışıklı beylerim. 💙

Yukarıdaki müziği açalım ve kendimizi kitabın satırlarına bırakalım.

SINIR: 1.500 YORUM, 150 OY

"Yağmurlar yağmazsa, temizlenebilir miyiz kirlerimizden?"

İyi okumalar canımsular🍦

İyi okumalar canımsular🍦

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

24.Bölüm: "Alışveriş Merkezi."
"Nereye gidiyoruz acaba?"

***

Kısa bir yolculuğun ardından alışveriş merkezine varmıştık. Galiba Balıkesir'i ilk kez bu kadar canlı görüyorum. Her yer cıvıl cıvıl. Gençler, çocuklar, aileler... Sanki yazın sıcaktan, kışında soğuktan dolayı çıkmayıp, kendilerini bu mevsime saklamışlar. Sonbahar... etraftaki ağaçlardan dökülen rengarenk yapraklar, tüm dünyamı renklendire vermişti bir anda. İlk önce ben arabadan inmiştim. Onların inmesini bekliyordum. Yağız kafasını kaşıyarak çıktı arabadan. Bir şey arıyor veya bir şeye bakıyor gibiydi. Arabanın kapısı açık bir şekilde, yere eğilmiş etrafa bakınıyordu.

"Ne arıyorsun Yağız?"

"Ufaklık, şey..."

"Ney?"

"Benim şeyimi..."

"Senin neyini? Yağız!"

Hayır fesat anlamamalıyım. O anlamda söylemediğini biliyorum ama o kadar çok şey dedik ki... Ney dedik? Şey dedik? Ney? Allah'ın kafayı sıyırıcam şimdi. Kendi kendime gülerken Yağız bir anda ayağa fırladı, "Sonunda! Buldum işte," sadece telefonunu arıyormuş. Hemende fesat anlıyorsunuz. Dedim size telefonunu arıyordur diye.

Herkes arabadan indikten sonra Yağız, kontrol amaçlı arabayı iki kere kilitleyip açtı. Hazır olduğumuzda içeriye girmek için kapıya doğru ilerledik. Otoparktan üst kata çıkacaktık. Yağız ve Sarp muhabbete dalınca Yaprak'ta onlara katıldı. Onlar önde ben arkalarında ilerliyordum. Ama tek bir farkla. Onlar her yere basarken, ben ise sadece sarı çizgilere basıyordum. Evet bu yaşta otoparktaki çizgilerden yürümeye çalışıyorum. Felsefemde şu, farklı renkteki zemine basarsan ölürsün!

Üst kata çıktığımızda içinin, dış görünüşüne göre daha büyük olduğunu anladım. Şehrin en büyük alışveriş merkezi falan olabilir burası. Daha önce bir tanesine babamla gitmiştim ama o bu kadar büyük değildi. Yağız yanıma gelip elimi tuttu. Parmaklarını parmaklarıma kenetledi. Sarp'ta aynı şekilde Yaprak'ın elini tutmuştu. Hepimiz mutluyduk, hepimiz sevinçliydik... hep beraber daha güzel günler için ilk adımlarımızı atmıştık bile. Yaprak'la beraber çifte düğün falan yaptığımızı düşünsenize... hayali bile mükemmel değil mi? Dümdüz yürüyorduk, etrafa bakınarak, bazen mağazaların önünde durup camından bakıyorduk. Fakat henüz bir tanesine bile girmemiştik.

VİŞNE (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin