28.Bölüm: "16 Saat."

2.9K 349 211
                                    

Merhaba güzel kızlarım ve yakışıklı beylerim. 💙

İNSTAGRAM: @emirceyyn TAKİP EDİN 👈🏻

Yukarıdaki müziği açalım ve kendimizi kitabın satırlarına bırakalım.

"Yağmurlar yağmazsa, temizlenebilir miyiz kirlerimizden?"

İyi okumalar canımsular🍦

SPOİLER KAPAK: ÇOK YAKINDA!

SPOİLER KAPAK: ÇOK YAKINDA!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


28.Bölüm: "16 Saat."
"Arındık tüm kirlerimizden..."

***

Yine her şeyin başladığı o çatıdayız. Ama bu sefer yalnız değiliz, bu sefer yağmurlar yağmıyor, bulutlar gezinmiyorda yıldızlar parıldıyordu. Sanki yağmurlar bizi tamamen temizlemişti ve artık durulmuşlardı. Hızlarını kesmişlerdi, son damlaları saçlarımızdan akıp gidiyordu. Yerlerini güzel bir dolunaya ve yıldızlara bırakmışlardı. Hiç aklıma gelmezdi karanlık bir boşlukta sadece çok sevdiğim dondurmacıyı ararken, hayatımın aşkını bulacağım... tesadüf müydü? Yoksa kaderin bize bir cilvesi miydi bilmiyorum? Bence bu kader bizim için yazılmıştı zaten. Hadi karşılaşmamız tesadüf olsun. Peki dondurmacı amcanın, onun dedesi olması? Bence bu kadarı tesadüf olamaz. Vişneler diyarı hikayesini hatırlıyor musunuz? Sadece kokusuyla o diyarlara gidip gelmiştim. Şimdi o diyarın sahibi benim tam yanımda oturuyor. Elleri avuçlarımın içerisinde... Sımsıkı tutuyor. Görebiliyorum onun sayesinde, aşkı yaşayabiliyorum onun sayesinde... Her şey onun sayesinde. Hatta Yaprak'ın, Sarp'ı bulması ve tekrardan bulmaları bile Yağız'ın sayesinde. Yağız o gün Hakan'a o yumruğu atmasaydı belkide bunların hiçbiri olmayacaktı. Görmem değil, benim yaşamam Yağız'ın sayesinde. O sadece âşık olduğum adam değil, aynı zamanda yaşamamı, hayata bağlanmamı sağlayan adam. İki ay önce yine ölümden döndüm yine ona tutundum. Artık o olmadan yaşamazmışım gibime geliyor.

Simdi sevdiğim adam yanımda, arkadaşlarım karşımda ve annem bizim için yaptığı pastayı tabaklara koymakla meşgul. Yağmurun altında, Yağız'ın kollarında uyuya kaldığım hatta karanlığıma karanlık kattığım o çatıdayım şimdi. Görebiliyorum iyiyim, iyiyiz... Biz beraberiz ve mutluyuz. Bu saatten sonrada hiçbir güç ayırmaya yetmez. Yeniden karanlıklara düşsem bile pes etmem. Yeniden hastalansam bile pes etmem. Biliyorumki Yağız benim her zaman yanımda ve bu hiçbir zaman değişmeyecek.

"Hayırdır Ezgoş'um daldın öyle?" Yaprak'ın sorusuyla silkindim.

"Sadece zamanın ne kadar hızlı geçtiğini düşünüyordum." Her şey o kadar ani gelişmişti ve zaman o kadar hızlı geçmiştiki...

"Değil mi kızım? Gerçekten çok hızlı geçti ama her şey çok güzel olmadı mı?" dedi annem gülümseyerek. Ellerindeki tabakları önümüze bıraktıktan sonra masanın baş köşesine oturdu.

VİŞNE (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin