Kör bir kız, kör kütük aşık olabilir mi gerçekten?
Görmeden sevebilir mi? Birinin desteği olmadan hayatını sürdürebilir mi?
Vişneli dondurmayı görmeden sevebildiyse, onuda sevebilir bence.
Satırlarını okurken yüzünüzde gülücükler açacak, bazen d...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
13.Bölüm: "Kavga." "Vişne diyarına gitmek ister misiniz, küçük hanım?"
***
YAPRAK'IN ANLATIMIYLA:
Ben Sarp'la arabanın önünde vedalaşırken gelen bağırma sesiyle aynı anda kafamızı Ezgi'ye doğru çevirdik. Oha... bir dakika ne oluyor orada? Hakan yerde ve biri üzerine çıkmış onu yumrukluyordu.
"Sen bir daha bu kıza dokunursan, seni babasız bırakırım lan! Duydun mu beni!"
Bu Yağız'dı!
"Hakan!" Sarp'ın bağırıp öne adım atmasıyla önüne geçtim. "O çocuğa sakın dokunma, Ezgi'nin şeyi..."
"Neyi?" dedi anlamıştı ama cevap bekliyordu sanki.
"Sevgilisi işte! Git ayır!"
O sırada Hakan Yağız'ın yumruklarından kurtulup rolleri değiştirdi. Hakan'da Sarp'la beraber dövüşlere katılıyordu ve şu an ağzı yüzü dağılmıştı. Yağız'ı üstünden atıp, altına aldı. Yumruklarını bir yüzüne, bir kaburgasına geçiriyordu ki çok geçmeden Sarp Hakan'ı, Yağız'ın üzerinden aldı. Ezgi şaşkınlıkla ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Ben öylece kalmıştım ne yapacağımı bile bilmiyordum. Gözümün önüne gelen saçlarımı önümeden çekip, Ezgi'nin yanına ulaştım hemen.
"Ezgi gel kenara."
"Yaprak ne oluyor?"
"E-Ezgi şe-şey..."
"Ne Yaprak! Kim geldi, kimle kavga ediyorlar?"
Cevap vermek için dudaklarımı aralamıştım ki Yağız'ın sesi bir daha duyuldu.
"Seni mezara gömmezsem şerefsizim lan! Duydun mu beni it!" Sarp Hakan'ı tutmuş zorla götürmeye çalışıyordu, Yağız'ın da kaşı açılmıştı, dudağı patlamıştı ve birkaç kızarıklık. Ama Hakan daha da kötü durumdaydı, burnu falan kırılmış olabilirdi. Sarp Hakan'ı arabaya bindirip, kendiside binip hemen gaza bastı. Hakan rahat durmayıp açık olan camdan bir daha bağırdı.
