17.Bölüm: "Korkaksın Yağız."

5.1K 753 4.8K
                                    

Merhaba güzel kızlarım ve yakışıklı beylerim. 💙

Yukarıdaki müziği açalım ve kendimizi kitabın satırlarına bırakalım.

Sınır 250 oy,  4000 yorum. 

"Yağmurlar yağmazsa, temizlenebilir miyiz kirlerimizden?"

İyi okumalar canımsular🍦

İyi okumalar canımsular🍦

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

17.Bölüm: "Korkaksın Yağız."
"Kalmayayım bir başıma bu diyarda..."

***

Aradan saatler geçmişti ve ben hiçbir şey hatırlamıyordum. Yine karanlıktı her yer. Yine aynıydım. Uyandıktan birkaç saat sonra kapı sesiyle irkildim. Annem ve Yapi olmalıydı. Baskın yaparcasına içeri girdiler. Ayak sesleri yükseliyor, hatta koşmayı andırıyordu. Koşan Yapi olmalıydı.

  
Ameliyatın nasıl geçtiği hakkında bir fikrim yoktu, ki zaten kendimi saatlerdir hissetmiyordum. Sanki ameliyat süresince ölüp şimdi tekrar dirilmiştim. Ama yine de bir şey göremiyordum. Sanırım iyi geçmedi diye düşünüp bir ah çektim. Uyanabilmiştim tabi uyanamayabilirdim de. O kadar da kötü geçmiş olamaz diye düşünüp kendimi rahatlattım.

  "Biz geldiik!" dedi Yapi.

  "Hoşgeldiniz"

  "Nasılsın kızım daha iyi misin?"

  "Aynıyım anne.  Nasıl girdiysem öyle çıktım işte. Sadece biraz başım ağrıyor. Nasıl geçmiş ameliyat?" Aslında korkarak sormuştum bunu. Bu korku anlamsız geliyordu aslında, zaten  göremiyordum korkmama sebep olacak daha kötü ne olabilirdi ki?


  "Merak etme güzelim. Her şey yolunda. Gayet güzel geçti! Gözlerin sarılı, açılınca göreceğiz inşallah. Göreceğiz! İnanabiliyor musun? Yıllar sonra göreceğiz güzel kızım!"

  "Ne! Nasıl? Görebilecek miyim yani? Gerçekten görebilecek miyim şimdi? Anne gerçek mi? Gerçekten mi!?"

  Kalbim küt küt atıyordu. Sanki kaburgalarımdan dışarı çıkmak istiyordu. Heyecandan zor nefes alıyordum. Bağırmak istiyordum. Görebileceğim! Sonunda görebileceğim! Annemi, Yapimi, sevdiğim adamı, vişneli dondurmamı.. Hepsini görebileceğim.. Bugün, hayatımın en güzel günlerinden biri olmaya aday sanırım! Yıllar sonra kavuşacağım.. Gözlerime, gökyüzüme, gökkuşaklarıma.

  "Çok mutluyum Ezgoş'um! Çok mutluyum hem de çok çok çok!  Neler neler yapacağız seninle aşkım. Çok az kaldı çok!. Biliyorduk güzel geçeceğini zaten. Senin gibi güçlü ve güzel bir kız, bir ameliyatla mı, baş edemeyecek? Bak her şey çok güzel olacak.
Hayallerimiz gerçek oldu. Bugün çok güzel bir gün. Hiçbir şey için moralimizi bozmak yok olur mu?"

  Bunu söylerken sanki bir sorun varmış da benden gizliyormuş gibi hissettim. Artık görebilecektim sonuçta, neden bir şey moralimi bozsun ki? Neden böyle bir cümle kurmuştu?

   "Şey, Yağız nerede?"

  Tam o sırada sanki kapıda bizi dinliyormuş da onu sormamı bekliyormuş gibi odaya Yağız girdi.

   "Buradayım."

   "Yağız! Ameliyatım güzel geçmiş bak. Ameliyatımız güzel geçmiş!"

   "Çok sevindim Ezgi! Çok hem de!"

  Bana yabancıymışım gibi davranıyordu. Böyle bir tepki beklemiyordum. Gerçi ben de ne bekliyorsam! Ama yine de içime bir kuşku düştü. Bir sorun mu vardı?

   "Ezgi sana bir şey söylemem gerekiyor."

  Evet doğru bir şey vardı işte. Umarım kötü bir şey değildir.

   "Dinliyorum."

   "Ben gidiyorum. Gitmek zorundayım. Elif'in babası Elif'i döverken araya girdim ve onun Elif'e vurduğu gibi ben de ona vurdum. Evden kovdum. Kanlar içindeydi ve yolda giderken sanırım kendini kaybetmiş. Ambulans zor yetiştirmiş hastaneye. Ölme riski varmış. Soruşturma başlatacaklar. Ben Elif'le birlikte yurt dışına çıkıyorum. Hoşça kal! Kendine iyi bak!"

   "Ne! Ne diyorsun sen Yağız! Ne dediğinin farkında mısın? Kaçıyor musun? Korkak bir çocuk gibi kaçıyor musun şimdi? Arkanda bıraktığın hiçbir şeyi düşünmeden kaçıp gidiyor musun? Bu musun sen? Bu musun YAĞIZ KUTAY!"

  Öyle sinirliydim ki annem ve Yapi bile tutamıyordu beni. Kolumdan serum bile çıkmıştı. Yatakta doğrulmuştum. Canım acıyordu ama umrumda değil! Bu Yağız Kutay değil! Bu benim sevdiğim adam değil!

  Bu nasıl olabilir. Daha saatler öncesine kadar boşanacağım dediği kadınla şimdi yurtdışına gidiyor. Beni bırakıyor. Beni terk  ediyor. Ben terk ediliyorum. Çok acıyor canım, çok. Neredesin Yağız? Ne olur gerçek olmasın. Ne olur şaka yaptığını söyle. Ne olur!..

  Yağız çoktan gitmişti sanırım. Ben hala bağıra bağıra, hıçkıra hıçkıra ağlıyordum.. Nefes alırken sanki kalbim sıkışıyordu. Sakinleşemiyordum. Hemşireler başıma toplanmıştı. Annem ve Yapi ellerimi tutuyordu. Beni sakinleştirmeye çalışıyorlardı.

  Aniden ellerimi ikisinin de ellerinin arasından hızla çektim ve kendimi yataktan aşağı attım.  "YAĞIIZ!"

   "Ezgi! İyi misin? Uyan! Kabus görüyorsun!"

***

Bölüm sonuna kadar Yağız'a baya bir sövdüğünüzü düşünüyorum. Ama yapmayın ya rüya olmasa bile, sebebi olmasa Yağız kaçıp gitmez.

Sizleri çok özledim... çok yakın zamanda eski düzenimize geri döneceğiz. Bu arada iki bölüm demiştim; diğeri Sil Baştan'a geliyor^^

Bu bölüm hakkında ki düşüncelerinizi ve gelecek bölüm hakkında ki tahminlerinizi bekliyorum.

Sizleri çok seviyorum. Görüşmek üzere canımsular 💙

VİŞNE (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin