10.Bölüm: "Işık."

6K 867 863
                                    

Merhaba güzel kızlarım ve yakışıklı beylerim. 💙

Yukarıdaki müziği açalım ve kendimizi kitabın satırlarına bırakalım.

"Yağmurlar yağmazsa, temizlenebilir miyiz kirlerimizden?"

İyi okumalar canımsular🍦

***

***

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

***

Yaprak'ın kolumu okşamasıyla beraber uyandım.

"Ezgiciğim kalk hadi geldik."

"Ankara'da mıyız?"

"Evet, sizin evin önündeyiz."

Yaprak'ın dizinden doğruldum. Evime gelmiştim, beni benden alan o şehire, babamı benden alan o şehire, gözlerimi benden alan o şehire... Yağız'dan kilometrelerce uzaktayım. Göremeden sevdiğim adamdan yüzlerce kilometre uzaktayım, şehirlerce uzaktayım, haritalarca uzaktayım, ormanlarca, denizlerce, göllerce uzaktayım. Gözlerinden uzaktayım... kalbinden değilim belki ama gözlerinden uzaktayım, kokusundan, ellerinden, göremediğim yüzünden, bedeninden, saçlarından. Yağmurumdan uzaktayım ben. Onunlayken yağan yağmur kirlerimizi temizlerken, şu an arabadan dışarı adımımı attığımda, yüzüme düşen yağmur taneleri canımı yakıyor...

Kalbimi kanatıyor, düştüğü her yeri yakıyor. Temizlemiyor, kirletiyor. Çünkü benim yağmurum Erdek'de kaldı. O sadece yağmur değildi, o benim gözlerim için kullandığım göz damlamdı. O benim... o benim... can suyumdu!

Ameliyat olmadım, onun parasıyla o hastahanede ameliyat olamazdım. Onun sorumlulukları varken ben ona yük olamam, onun sorumluluğu ben değilim. Onun parasını harcaması gereken kişi ben değilim. Anlıyorum bir kızın hayatını kurtardı fakat. Ben hayatı kurtarılmış kızın, hayatını elinden alamam. Bitmesi gereken bir şey varsa bunu, Yağız kendisi bitirecek. Ve ben gözlerimle görüntüsü hafızamdan silinmeye başlayan, babamın fotoğrafını ilk gördüğüm an onun yanına gideceğim.

Ben onu göreceğim... belki o kadına aşık olacak, belki benim iyileşmem çok uzun sürecek. Belkide beni tamamen unutacak, belkide zaten sadece bir hevesti. Ama ben onu bir kere görmeden ölmeyeceğim. Ben o yağmur adama söz verdim. O duymasada kendime söz verdim. Onu göreceğim.

Arabadan inip eve ulaştığım da o Ankara'nın lanet çöp kokusu gitmişti. Evim babam gibi kokuyordu. Evimin her yeri babam gibi kokuyordu. Annem gelmeden önce, evin anahtarını çiçekleri sulaması için bıraktığımız komşumuzu arayıp. Babamın parfümünden sıkmasını söylemişti tüm eve.

Yaprak'ın yardımıyla huzurlu bir nefes aldım ve kendimi koltuğuma bıraktım. Babamın koltuğuna... Yaprak biliyordu, ben o koltuktan başka koltukta oturmazdım. Elimi koltuğun mükemmel derisinde gezdirirken derince aldığım nefesi yavaş yavaş bıraktım.

VİŞNE (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin