Kör bir kız, kör kütük aşık olabilir mi gerçekten?
Görmeden sevebilir mi? Birinin desteği olmadan hayatını sürdürebilir mi?
Vişneli dondurmayı görmeden sevebildiyse, onuda sevebilir bence.
Satırlarını okurken yüzünüzde gülücükler açacak, bazen d...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
22.Bölüm: "Aşk." "Aşk bir sebepten..."
***
Cidden mi ya? Abi cidden şimdi, böyle güzel bi gece de olmak zorunda mıydı? Ne yapacağım ben şimdi? Ya tamam aslında rezil olacak bir şey değil, gayet doğal ama...
"Ezgi, iyi misin ufaklık?"
"Yağız... özür dilerim ben galiba buradan çıkamayacağım."
"Ne demek çıkamayacağım? Ne oldu Ezgi?"
"Ya Yağız cidden sen git, ben arkandan eve gelirim."
"Olmaz öyle çık hemen şuradan ve anlat ne olduysa."
Nasıl anlatacağımı da bilmiyorum. Neden hâla anlamadığını da bilmiyorum. Hani biraz düşünse bulması lazım bence? Bir kız neden koşarak tuvalete gider ve çıkmaz istemez ki? Zaten içeri girse anlatmama gerek kalmayacak, kendisi görecek.
"Of! Tamam kapıyı açıyorum, hemen gir ve kapıyı kapat."
Kapının kilidini yavaşça çevirdim ve kapının arkasında doğru kaçtım. Yağız uyarımı dikkate alarak kapıyı geçebileceği kadar araladı ve içeriye öyle girdi. Girdiğinde bir şey demeden beni öylece süzdü, başımdan topuklarıma kadar.
Anlamış olmalıydı ki rahatlamış gözüküyordu.
"Çıkamam Yağız işte, nasıl çıkayım?"
"Tamam, tamam halledeceğiz hemen. Bekle burada iki dakikaya dönerim."
"Nereye Yağız?"
"Bekle işte!"
Beni öylece bıraktı ve kapıyı arkasından çekip hızlı adımlarla gitti. Nereye gidiyordu, kesin beni burada bıraktı. Tabii fabrikatörün oğlu regl olmuş sevgilisiyle dışarıda görünürse ne derdi millet! Gıcık, yaşlı amca!
Beş dakika içerisinde kapı tekrar açıldı, zaten ondan önce gelen parfüm kokusundan o olduğunu anlamıştım. İçeriye elinde bir mağaza ve market poşetiyle beraber girdi. Ben de klozetin kapağını kapatmış öylece oturmuş bekliyorum.
İçeriye girip öylece dikildi başımda, " E hadi kal giy şunları. Üstündekileri de poşete koyarız."
Poşeti elime aldığımda içinden çok şık bir siyah elbise, Bir çift topuklu ayakkabı çıktı. Onlarda siyahtı. Tam takım siyah. En altından da bir iç çamaşırı... ah cidden bunu da almak zorunda mıydın, Yağız?
