20.Bölüm: "Yabancı Çocuk."

3.7K 590 563
                                    

Merhaba güzel kızlarım ve yakışıklı beylerim. 💙

Yukarıdaki müziği açalım ve kendimizi kitabın satırlarına bırakalım.

BU mükemmel bölüme özel her satıra bol bol yorum gelmez mi?

"Yağmurlar yağmazsa, temizlenebilir miyiz kirlerimizden?"

İyi okumalar canımsular🍦

İyi okumalar canımsular🍦

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

20.Bölüm: "Yabancı Çocuk."
"Ya beni görünce beğenmezse?"

YAĞIZ'IN ANLATIMIYLA:

Gözlerim içtiğim alkolden dolayı bulanıklaşmaya başlamıştı. Evet dertlerinden kurtarmıyor, onu o yataktan kaldırmıyor. Ben içince Ezgi uyanmıyor. Ama zihnimin temizlendiğini hissediyordum. Bundan aylar öncesine kadar, hayatta hiçbir amacı olmayan birisiydim. Babamın zenginliği bile umrumda değildi.

Hiçbir zaman şımarık bir zengin çocuğu olmadım. Hani siz onları bir adım önde sanarsınız ya, hayır öyle değil! Onlar hayatta hep kaybedenler olacaklar. Asla mutluluğu parada bulamayacaksınız, parayla bulamayacaksınız. Hatta bir çoğuda ailevi sıkıntılar yaşayan insanlardır. Dışarıdan lüks bir hayat yaşadığı  insanların içi, bir gecekondu gibi döküntüdür.

Göz kapaklarım tüm bedenimi örterken gözümü yüksek derecede rahatsız eden bir araba farıyla kendime geldim.

Ben birkaç yaş küçük, uzun boylu, esmer, yakışıklı bir çocuk arabasını aceleyle karavanımın önüne park etti. Kontağı kapatmadan arabadan indi ve bana doğru bitkin bir şekilde yürüdü. Telaşlı, korkmuş ve bitkin. Acaba onu neler yıpratmıştı?

"Bakar mısınız?" dedi çocuk.

"Buyurun." dedi solgun, bitkin bir halde. Yavaşça masamdan kalktım ve kıpkırmızı gözlerimle gözlerine, ne istiyorsan söyle artık. Dercesine baktım.

"Bir soğuk su rica edebilir miyim?"

"Soğuk viski var istersen?" Bayağı kötü durumdaydı çocuk. Kim bilir onun ne derdi vardı.

"Hayır sadece soğuk bir su istiyorum." dedi tekrarlayarak.

Dolaba bitkin adımlarla yaklaşıp, kapağını yukarı kaldırdım. Dolaptan suyu alıp çocuğa doğru uzattım.

"Para istemez." dedim. Soran bir ifadeyle bana baktığın da gerçekten de sinirlenmiştim.

"Para istemez dedim, git hadi!" Sarhoş olduğumdan çocuk başını öne eğdi, birkaç adım attı ve arkasını geri döndü.

"Eğer ölmezsem ve geri dönersem... kardeşim, ben ve sen bir sofra kuralım Yağız Kutay anlat bakalım derdin neymiş?

Çocuğa anlamsız bakışlar atarken, arkasını dönüp arabasına doğru ilerledi. Aracına binip kapıyı hızla çekti. O koltuğuna yerleşirken ben arabasının içini kesiyordum. Adımı kolumda ki bileklikten görmüş olmalıydı.

VİŞNE (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin