***
Telefonun sesiyle gözlerimi açtım. Ne oluyordu sabah sabah. Yatağın içinde telefonu aramaya başladım. Uzun uğraşlar sonucu bulduğumda arayanın Jessi olduğunu gördüm. Telefonu açıp sesimi bulmaya çalıştım
"Efendim Jessi"
Jessi: Hâlâ uyuyormusun uykucu
"Sen arayana kadar uyuyordum ne oldu?"
Jessi: Ne mi oldu. Kurtarmamız gereken bi şirket var unuttun mu
"Jess fazla abartmıyormusun her gün sekizde şirkette oluyorum. Saat daha altı buçuk karga bokunu yemeden ne yapacağız şirkette. Hem beni uyandırdığın için bütün gün çekilmez sinirli bi insan olacağım gör"
Jessi: Bence sen fazla sakin davranıyorsun. Ben şimdi benim evin ordaki pastaneden poğaça alıyorum 15 dakika içinde burda ol kahvaltıyı şirkette yapacağız.
"Emredersiniz. Bazen senmi patronsun benmi karıştırıyorum. Tamam 15 dakikaya ordayım"
Jessi: Bir dakika bile gecikirsen bozuşuruz
"Saat şu an 6.35. 6.50 de orda olurum"
Telefonu kapatıp hemen lavaboya koştum. Hızlı olmalıydım. Hemen elimi yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladım. Bi dakika ben napıyordum. Jessi uykulu halimden yararlanmıştı. Ama yine de geç kalmamalıydım. Odaya gidip kot bir pantolon ve üzerine sade beyaz bi gömlek çıkardım. Rahat birşeyler giysem iyi olurdu. O sırada zamandan kaybetmemek adına abimi aradım.
** Namu Hyung Aranıyor **
Telefonu üçüncü çalışta açmıştı
Namjoon: Efendim güzelim
Sesi uykulu geliyordu. Tabi yaa saat farkı vardı üstelik saat çok erkendi
"Özür dilerim abi saat farkını atlamışım. Seninle bişey konuşmam gerek"
Namjoon: Sanada günaydın Milena. Önce bi hal hatır sorar değil mi insan dan diye konuya dalıyorsun
" Günaydın abi nasılsın iyisindir inşallah bende iyiyim konuya gelecek olursak zor durumdayım"
Namjoon: Ahh cidden hiç değişmeyeceksin. Neyse noldu anlat.
"Özet geçecek olursam bazı nedenlerden dolayı İtalyanlar anlaşmayı iptal ettiler. Ödenilen parayı geri ödememiz gerek fakat kumaşlar için harcandı. Gönderilen çizimlerin üretimi durdurulmadığını öğrendik. Dava açacağız. Ama uzun süreceğinden parayı ödemeyi kabul edeceğiz. Hiç telaş yapma bu açığı kapatmak için kısa süreli bi ortaklık anlaşması yapacağız. Her şeyi halledeceğim. Sadece haberdar olmanı istedim."
Namjoon: Sakin ol bi nefes al. Gelmemi istermisin
"Bi yandan üzerimi giyiniyorum. O yüzden nefes nefese kaldım. Ve gelmene gerek yok bi sorun olursa haber veririm"
Namjoon: Sana güveniyorum halledersin
" Sana detayları sonra anlatırım şimdi Jessi beni bekliyor kendine iyi bak öpüyorum "
Namjoon: Bende öptüm şapşal sende iyi bak kendine. Görüşürüz
Görüşürüz diyip telefonu kapattım. Saçlarımı at kuyruğu yapıp bantlı bir topuklu giydim çantamı alıp hızla evden çıktım. Arabayı çalıştırıp yola koyuldum. Saat şu an 6. 47 ydi Üç dakika yeterliydi. Pastanenin önünde durduğumda saat tam 6.50 ydi ucu ucuna yetişmiştim resmen. Bu kız bana neler yaptırıyordu. Zaten kapıda beni bekliyormuş. Görünce hemen arabaya bindi.