15: ❝Sens moi, Touche moi❞

4.3K 539 453
                                    

🎼|John Legend - All Of me|

■■■■■■■

Merhaba!

Her şey yolunda mı?

Oy verip yorum yapmanız beni çok mutlu eder.

Bu bölüm nasıl desem...? :)))
Ya da demiyorum bir şey tamam, okuyunca anlarsınız ahahahahah

Sizi seviyorum.

Başlayalım.

.......

"Özür dilerim, bebeğim çok özür dilerim. Ahmağın tekiyim, lütfen konuş benimle, Taehyung susma ne olur."

Elimdeki beş para etmez telefonun diğer ucundan, günler sonra varlığımı farkeden, ve sessizliğim yüzünden yakarışa giren Jimin'in ağlarcasına tonladığı cümlelerini, büyük bir tepkisizlikle dinliyordum.

Yalvarıyor, özür diliyor ve yaklaşık 13 dakikadır açık olan telefonun ucundan, ses çıkarmam için adeta haykırıyordu.

Ne tuhaftır ki, ona 'seni affetim', ya da 'seni affetmedim' demek içimden gelmiyor, zihnimdeki hiçbir kelime kırgınlığımı yansıtacak kadar acı içermiyordu. Kırgındım, şahsımca yaşayan tek ailem oydu, şuan yaşamıyor olabilir veya başıma binbir türlü bela gelmiş, ölümle burun buruna kalmış olabilirdim.

Ve o hiçbir ihtimal güdmeden, beni aramamayı tercih etmişti.

Boğazıma dolan hıçkırıklarım, konuşma yetimi elimden aldığında, sessizliğimin arasında, hislerimi kullanarak haraket ettim ve telefonu; suratına kapattım.

Belki de gerçekten yanılıyordum, evet bunca zamanımı geçirdiğim, hala da geçiriyor olduğum, o kanlı geçmişimin yegane destekçisiydi. Ama düşününce kimse gerçekten ailem değildi.

Ben gerçek bir yetimdim.

Yorgun vardığım işin ardından, hiç sıcak bir anne çorbası içmedim mesela. Ya da korkularımla başa çıkmak için bana omuz açan bir babam olmadı. Kimse gece üstümü örtmedi benim, ya da kimse bana "Oğlum" demedi.

Çaresizdim, mental olarakta oldukça yorgundum. Bu en azından şimdilik, düzelmeyecekti, bunun bilincindeydim.

Lakin bilincime sığmayan sadece bunlar değildi.

Yine o mutfak masasında, ikinci bir yarı zamanlı gerilim geçirmiş, ona belli etmeden sıyrılmak uğruna gece hiç uyuyamadığımı ve fazlasıyla yorgun olduğumdan biraz dinlenmek istediğimi söyleyerek, bana verdiği odaya girmiştim.

Yaklaşık 2 saat evvel.

Zerre uyumamıştım ve uykuya dair tek bir kırıntı beslemiyordum. Bay Jeon bana yalan söylediğinden beri, düşündüğüm tek şey, hatta birçok şey, dün gece yaşadıklarımla birleştiğinden, kafayı yememe sebep oluyordu. Zihnimde uğuldayan sesleri de devreye girdikçe; deli oluyordum.

Tek bir ses yoktu, ne televizyon, ne telefon, ne kapı, ne de ondan tek bir ses ilişmiyordu kulağıma. Krizi fırsata çevirerek, uykuya direnen zihnimi zorlamış, gözlerimi kapatmıştım.

Derken kapımdan gelen incecik bir gıcırtı ulaştı kulaklarıma.

Tepki vermeden, hatta kıpırdamadan öylece durmaya devam ediyordum. Arkama dönüpte ne olduğuna bakmıyor, ya da uyuyacağım dememe rağmen uyanık oluşumu, ona göstermiyordum. Sıkı sıkıya kapadığım gözlerim, sadece sese odaklanmış kulaklarımla, tüm vücudum gerin gerin geriniyordu. Öyle sessizdi ki, tam anlamıyla her şey öyle sessizdi ki, gidip gitmediğini dahi anlamıyordum.

Epistle | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin