BÖLÜM 20

2.5K 82 8
                                    


FIRTINA ÖNCESİ SESSİZLİK



Güzel geçen günlerim, bana değer veren kocam, mutluluğu iliklerime kadar yaşadığım bir hayatım vardı. Onu gördüğüm an yüreğimin kuş misali çırpması, keşke daha önce girseydi hayatıma dememe sebep oluyordu. Kısa bir süre... Ama bir ömür yaşamışım gibi...

Her ne kadar Hazar baba ile Ceyda annenin evi olsa da, içinde kocamın olduğu her yer bana evimdi.  Onun bana olan bakışları böyle hissetmemi sağlıyordu. Hiç bu kadar değerli hissetmemiştim, Hiç bu kadar huzur duymamıştım yaşamdan. Onun olmadığı sabahları, akşamları iple çekiyordum. Ona hazırlanıyor, ona güzel oluyordum.  Varlığına alıştığım, kokusunu yüreğim bildiğimdi. Onu çok şeye tasvir edebilirim, bana karşı hassas davranışını elle tutulur vaziyette görüyorum lâkin ikimizin birbirimize sevgi adı altında bir duygusu var mı  işte bunu bilemiyorum. Çünkü ne ben hissedebiliyorum ne de o hissettiriyor. Minet ve saygı duygularımız henüz aşkla harmanlanmıyordu. Belki bir gün, birbirimizi çok değil ama, ömürlük güzel severiz diye dua ediyorum.

Zamanla olabilir mi bilmiyorum, çok ağır şeyler atlattım. Rüzgar'dan önceki yaşantımda birtakım olumsuzluklar hep hat safhadaydı.  Çok incindim, gücendim ve onayım olmayan bir evliliğe maruz kaldım. evlendiğim için pişman değilim tabi, ama sevgi de öyle ha deyince olmuyordu.

 Ne yapsam olduramadığım vakitlerden geçiyorum. Sülalemdeki kızlar harika evlilikler yaşarken ben balayını bir kez bile aklımdan geçirmemiştim. Düğünümde, bana acıyan veya  kollarında bilezikleriyle   nispet yaparcasına bana bakan kızları hatırlıyorum.  Şimdi ben de onlar gibi balayı yapacaktım. Onların bile gidemediği yerlere gidecektim. Kocam beni bundan mahrum bırakmayacaktı.  Ona minnet duymak için sebeplerim çoğalıyordu. 

Elimde tuttuğum  biletlere baktım. Yaşadığım yerden o kadar uzak, farklı bir yere gidecektim ki! Buna hâlâ inanamıyor ama bir yanda heyecanı iliklerime kadar yaşıyordum.  Bu akşam! İlk kez uçağa binecek ve çok uzak bir diyarda Rüzgar ile tatil yapacaktım!



1 HAFTA SONRA  - TATİL DÖNÜŞÜ


'' Bu avizeyi nereye koyayım Gelin Hanım? '' 

Soruyu yönelten yazmalı genç kıza, gözlerini belerterek baktı.

'' AVŞİN! Sinir etme beni istersen! '' gözlerini kapatarak nefes verdi.

'' Onu... şöyle koy şimdilik orada dursun.'' Diyerek yeni evinin oturma odasından mutfağa doğru geçiş yaptı.  İçeride Şeniz, bardakları dolaba diziyordu.

 '' Bextê  te xweş bî. '' Sarı saçlı çakır gözlü kız Deniz'in gülümseyen yüzüne baktı. 

'' Sağolasın Deniz. Ben şimdi diziyorum sen sonra istediğin gibi düzenlersin yeni evini.'' imalı bir şekilde diyerek göz kırptı.

'' Boşver şimdi dizmeyi, hadi kahve içelim de o mistik gözlerin neler görecek bakalım.'' Diyerek sandalyeye oturdu.  '' Baksana, iki gündür bir ev dizmeyi beceremedik. Sen, Avşin, Ümmüye teyze, annem ve çooook sevgili yengelerim, bu kadar insana rağmen bitmedi ya! '' diyerek isyan etti. 

'' Rüzgar ağam her şeyin en yenisini en kalitelisini almış. Çok ilgili sana belli.  Hiçbir eksiğin olmadığı için bitmiyor, kıymetini bil.'' Diyerek aniden öten kahve makinesine döndü.

Deniz ( FİNAL) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin