Kahveliği iyi yoğunlaşmış gözlerinden tek bir damla yaş akmıştı. Put gibi olduğu yere çivilendiğini hissetti. Elinde titreyen telefona baktı. Onun aradığını gördü. Oysa o, gitmek istiyordu.
Ev işlerini yeni bitirmiş Şeniz, Deniz'in titrediğini görünce koşarak yanına gitti.
"Deniiiizzzz, noldu sana??" tedirgin bir vaziyette onu kendisine getirmeye çalışıyordu. Kriz geçirmesini önlemeliydi, öyle titriyor ki, onu kendine getirmek için yanaklarına vurdu.
"Çantamı getirir misin Şeniz, çok acil hadi." diyebildi sadece.
Şeniz de içinde ilaç olacağını düşündüğünden sormadan hemen çantayı almaya koştu. Geri getirdiğinde çantasını eline tutuşturmuştu.
Deniz, hızlı adımlarla mutfağa girip astığı montunu alıp çıktı.
Şeniz'e dönüp,
" Beni gördüğünü söylersen seni hayatımdan silerim." dediği gibi konaktan çıktı.
Şeniz, ne olduğunu öyle merak etmişti ki, bir yandan da yüreği korkuyla atıyordu. Acaba Rüzgar ağasını arasa mı diye düşündü.
Ya yolda başına bir şey gelirse? Ya yine hastalığı tetiklerse ve müdahale eden kimse olmazsa?
Şeniz, düşünceleri içinde kaybolurken çalan telefonu onu kendine getirdi. Ekrana bakıp hemen açtı.
-Rüzgar Ağam..
Telefonun ucundaki sesi duyunca kanı dondu.
-DENİZ NERDE ŞENİZ?? BENİ İYİ DİNLE, HEMEN BANA DENİZ'İN NE YAPTIĞINI SÖYLE, ÇIKMASINA DA ASLA İZİN VERME! BEN ORAYA GELİYORUM.
Şeniz, keşke onu oyalasaydım diye düşürken, eliyle alnına vurdu.
-Ağam... DENİZ-
Lafını bitirmeden kapanan hat yüzünden ekrana baktı. Kahretsin! Şarjı bitmişti.
Hemen 'Bekir ağam!' diye bağırarak konağın merdivenleri çıkmaya başladı.
"Yetiş Ağam Deniz gitti! " diye bağırdı.
Bağırmayı duyan herkes dışarı çıkmıştı. Şeniz, muhatap olacağı kişiye, ağasına gitti.
"Deniz, eşyalarını alıp tek başına gitti, engel olamadım. Rüzgar ağam aradı sanırım aralarında kötü bir şey olmuş. İkisinin de sesi iyi değildi. Deniz hiç iyi değildi ağam bulmamız lazım onu yetiş ağam." diyerek tek nefeste aradı.
Bunlara şaşıran herkes, konağın dış kapısına doğru koştu. Korumalara haber verildi.
Murat ve Kubilay arabayla aramaya çıkarken, arkalarından Bekir de çıktı.
Konakta kalan kadınlar neyin ne olduğunu merak etmiş, özellikle de Bennu, her şeyi öğrenmek için Rüzgar'ı aramıştı. Kadının asabı iyice bozulmuştu.
Birkaç çalış sonrası telefon açılınca, Bennu karşıdakinin konuşmasını beklemedi.
"EĞER KIZIMA BİR ŞEY OLURSA SORUMLUSU SENSİN DAMAT! NAPTIN KIZIMA!!!" diye bağırdı.
"Bir şeyi yanlış anladı! Anlatmama müsaade etmeden kapattı, geri aradım açmadı. Şeniz'i aradım engel olsun diye ama geç kaldım! Gitmiş. Tek temennim onu sağ salim bulmak ve yanlış anlaşılmayı düzeltmek."
İyice gerilen Rüzgar, Bennu'nun laflarını hiç çekemezdi, telefonu yüzüne kapattı. Şuan tek düşündüğü şey küs olduğu karısıydı. Ya ona bir şey olsa? Kırgın mı bitmiş olacaktı her şey? Rüzgar düşünmek istemedikçe beyni kemiriliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deniz ( FİNAL)
Genç Kurgu~KÜÇÜK BİR DENİZ KIZI HİKAYESİ ~ Başını yana yatırıp kollarını açtı. Parmak uçlarında, kesimlerde, her bir zerresinde efil efil esen rüzgarın huzurunu hissetti. Başını kaldırdı ve ellerini aşağı indirdi. Ayaklarında, ellerinde, her bir zerresind...