BÖLÜM 30

1.3K 58 11
                                    

Herkes içeri girdiğinde Deniz kapıyı kapattı. Heyecanı, sevinci bir an önce paylaşmak istiyordu. İki ailenin huzurunu sağlayacak bebeğinin karnında olduğunu haykırmak istiyordu. Şimdiden anneliği hissediyor, içindeki tarifsiz duygularla dans ediyordu.

-Güzelim

Kapı eşiğinde öylece durmuş karısına bakan Rüzgar birkaç adımda yanına gitti. Deniz ona gülümseyip gözlerini kıstı.

- Benim güzeller güzeli karım, hadi geçelim içeri.

Diyerek elini tuttu. Deniz tutulduğu eli sıkıca kavrayarak bahçeye geçti. Her şeyi düzelteceklerdi. Dün akşam konuşmaları üzerine özür de dilenecekti. Herkes gibi biraz mesafeli olan Rüzgar, yaptığı terbiyesizliği düzeltmek istiyordu. Çünkü her ne olursa olsun evliliğin başından beri ezip laf söylediği insanlar karısının ailesiydi.

Herkesin oturduğu masaya karşılıklı oturduklarında Rüzgar boğazını temizledi. Ortam bir anda sessizleşip, tüm gözler Rüzgar'a çevrildi.

Rüzgar, Bekir Ağa'ya ve Kenan'a baktı.

-Geçenki yaptığım saygısızlıktan ötürü hepinizden tek tek özür diliyorum. Söylemiş olduğum şeyleri yaşadığım şoka bağlıyorum umarım sizler de beni anlarsınız. Bu saldırıyı yapan kişiyi, benimle birlik olup hapse arttırdığınız için teşekkür ederim. Malum ben diğer ifade vermeye gelemedim lakin Kenan dayı ve Kemal dayı sayesinde bu iş halloldu. Hem teşekkür ediyor hem söylediklerim için özür diliyorum. Hepimiz aileyiz ve acısıyla tatlısıyla dört aydır yüz yüze bakıyoruz.

Mahçup olmuş gözlerle  Bekir Ağa'ya baktı Rüzgar o an gözlerini okuyabilmek için. Tam da görmek istediği yumuşaklığı gördü. Bekir Ağa işittiği  sözlerin hoşnutluğuyla gülümseyip elini uzattı. Rüzgar da gülümseyip hemen kalkıp elini öptü. Sırtı sıvazlanırken Kenan dayı'ya baktı. Kendisi de başıyla onaylayınca erkek erkeğe sırayla sarıldılar.  Hanımlar barışılmanın verdiği rahatlıkla güldüler.

- Ağzımız hep afiyette olsun inşallah

Herkes bir ağızda amin diyerek Deniz' e katıldı. Yemekler servis edilmiş, hoş sohbetler iyice koyulaşmıştı. Deniz'in geçmişe karşı kırgınlığı yok olmaya yüz tutmuştu. Artık hiçbir şeyi umursamıyor, kafasına geçmiş gitmiş şeyleri takmıyordu. Anne olacağını öğrendiğinden beri, hayat ona bambaşka geliyordu. Daha çok yeniydi, ama önünde uzun bir dokuz ay vardı.

Daha fazla dayanamayarak kocasına baktı. O an aşkla bakan adam gözleriyle ne demek istediğini onayladı.

- Herkes yemeğini yediğine göre beni bi dinler misiniz?

Deniz, derin sohbetlerin arasına daldı ve dikkatleri çekti.
Annesi, dedesi, dayıları, yengeleri, yeğenleri masadaki herkes ona bakıyordu.

- Şuan biz burada kaç kişiyiz?

Murat kaşlarını çattı. - Bu muydu yani? Diyerek tek tek saymaya başladı. - toplam 16 kişiyiz içerdekilerle birlikte.

Herkes konunun nereye bağlanacağını, Deniz'in neden böyle saçma bir şey sorduğunu merak etmişti. Herkese tek tek göz gezdiren Deniz, boş yüzlerin  birazdan ne şekile gireceğini düşündü.

- He işte biz ona artık 17 diyelim.

Yengelerine bakıp çatılan kaşların hayretle yukarı kalktığını görünce kıkırdadı.

- Yani benim karnımda büyüyen bir mercimek var yaaa.

Diyerek en nihayetinde herkesi uyandırdı. Ortalık bir anda savaş alanına dönmüş gibi, şaşkınlık bağırışmaları ve sevinçle sarılmaya dönüştü. Herkes tek tek Deniz'e sarılıp tebrik ediyordu. Mutluluk ne güzel bulaşıcı bir şeydi. Mercimek şimdiden herkese çok ama çok iyi gelmişti.

Deniz ( FİNAL) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin