Özlemek... Tedavisi olmayan bir hastalığa yakalanmak gibiydi. Geçmiyordu. Bitmiyordu. Birini uzaktan sevebilmenin ötesinde özlemin ucu bucağı olmuyordu. Yakıyordu. Ağlatıyordu. Merve, Mir Ali'nin gidişinin ardından bir kırık kalple baş başa kalmıştı. Neden gittiğini öğrenememişti. Gelmemişti. Günler, aylar ve mevsimler geçmiş ama hiçbiri onun gelmesine, aramasına neden olmamıştı. Ve bir gün yaralı bakmaya alışkın olduğu gökyüzüne bakışlarını kaldırdığında onu hiç beklemediği bir anda karşısında bulmuş ve aşkın dolambaçlı yollarında birbirlerini aramaya koyulmuşlardı. Aşkın yeterli olmayacağını Mir Ali'nin sakladıklarında, yaşatacaklarında öğrenecekti.