1."Selamün Aleyküm Subaylar"

19.4K 1.9K 1.3K
                                    

Günümüz

Bir rüya vardır ya hani... Çoğu insan bu kötü deneyimi hayatında bir kez yaşamıştır. Uçurumdan düşme hissiyle birlikte 'tam yere yapıştım' derken gözlerinizi yumuşacık yatağınızda, iç ürperten bir sıçrayışla açıverirsiniz. Kalbiniz durucak gibi olmuştur ama olmamıştır.

İnsanın düz yatmasından kaynaklanan kan dolaşımı bozukluğunu gidermesi için vücudun gösterdiği basit bir tepkidir. Damarların içindeki kan bir kaç saniyeliğine kalbe ters basınç yapar ve kalbin atmamasını sağlar. Vücut kendini düzene sokmak için uğraşırken beyine gönderdiği sanal döngü ise düşme hissini bizlere izlettirip aynı zamanda hissettirmektir.

Aslına bakarsanız bu sıçrayışla uyanıp hala gözlerim kapalıyken bunları düşünmem biraz mantıksız. Çünkü son bir kaç saniyedir biri beni omuzlarımdan tutup sallıyor ve ben hala bu gerkesiz bilgiyi kafamda müzakere edip duruyorum.

"Ömrüme bele uyqu görmemişem Subay. Qalqacaksın artıq bi zehmet. "

Biri kulağıma doğru fısıldayıp duruyordu. Hatta tükürüğünü yüzümde bile hissetmiş olabilirdim.

Yoksa bu?

2. bir sıçrayışla gözlerimi açıp arkama döndüm. "Gülçehre! Ne yapıyorsun burada ya? Saat kaç?"

Gülçehre uyarıcı gözleriyle beni sustururken eliyle koridoru işaret etti. Görevli hoca ışıkları açarak yatakhanelere giriş yapıyordu.

"Sakit ol. Çox vacip bir şey oldu. " dedi Gülçehre telaşlı sesiyle.

Uykulu halimle ne dediğini anlamaya çalışıyordum. Aynı zamanda karanlıkta parlayan mavi sulu gözleri olayın ehemmiyetini anlamama yardımcı olmuştu.

İyice ayılıp kendime gelmeye çalışırken hocanın ayak seslerini duymaya başlamıştım.

Karanlığa alışan gözlerim henüz bu aydınlığa hazır değildi. Yastığın altına koyduğum saate baktım. Gece iki buçuk civarıydı.

Ve o vakit gelmişti..

Perşembe günün görevlisi olan Vesile Hoca gür sesiyle yatakhaneyi inletiyordu. Kendimi fuhuş operasyonunda yakalanmış suçlu gibi hissediyordum. "Evet arkadaşlar kalkıyoruz teheccüt vakti. Hadi bakalım !"

Ve ardından o soru..

"Kılıyor musun Miyâse? " hemen akabinde gelen belirsiz ve uykulu bir cevap; "Hıağahı."

Hocanın durumu anlayıp verdiği geri karşılık; " Tamam madem kılıyorsun o zaman yataktan uç bakalım. "

"Kuuuuuş gibi mi Hocam? " dedi Miyase gülerek. Ardından garip sesler çıkartarak gülemeye başladı. Her gece aynı şeyi yapıyordu.

"Aynen Miyâsecim. Dikkat et ranzadan düşme ama." diyen Vesile Hoca sırasıyla kaldırmaya devam etti. Gülçehre ile benim kalktığımı görünce gülümsemişti. "Maşallah hemen kalktınız."

İkimizde boş boş sırıtıyorduk.

"Abdest? " dedi kaşlarını kaldırarak.

"He Müellim."

"Haklısınız Hocam."

İkimizde yataktan fırlayıp abdesthaneye doğru koşturuken Gülçehre benden daha iyi performans sergiliyordu.

Nihayetinde kimsenin olmadığı bir kenara çekildiğimizde konuşmaya başladı. "Men bir şey etdim Subay."

"Ne etdin söyle hadi." diyerek acele etmesini sağladım. Biran önce yatmak istiyorum.

Helal BroHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin