22. " Cadoloz"

21.6K 1.7K 1.9K
                                    

Erkekler ağır yükleri sahneye taşıyor, kızlar ise salondaki koltuklara numara yapıştırıyordu. Eda Hoca kızlarla, Miraç Hoca ise erkeklerin başındaydı. Arada ikisi buluşuyor ve eksikleri konuşarak tekrardan iş bölüşüyorlardı.

Hazal Rabia dışardan getirdiği koliyi sahnenin üzerine koyuverdi. Taşırken fazla zorlanmamıştı. Süleyman'ı kısık gözlerle süzüyordu. Geldiğinden beri hiçbir şey yapmamış ve sürekli etrafta boşboş gezinmişti.

"Şşş çocuk, şu koli arka tarafa gidecek."

Süleyman ilk başta etrafına bakındı. Kendi üzerine kesinlikle alınmamıştı.

"Bana mı dedin? " dedi eliyle kendini işaret ederek.

"Ya kim olacak. Kusura bakma da sabahtan beri boş oturuyorsun !" dedi Hazal Rabia lafını hiç esirgemeden.

Süleyman'ın gözleri faltaşı gibi açılmıştı. "Ben mi? Üç koli taşıdım Allah'tan kork."

"9 koli taşıdım." dedi Hazal Rabia çakma bir şekilde gülümseyerek.

Eda Hoca uzaktan duyduğu bu seslere ufaktan kulak misafiri olmuştu. Hızlı bir şekilde yanlarına geldi.

"Problem nedir arkadaşlar? "

"Arkadaştan koliyi arka tarafa yaşımasını rica ettim. Ağır olduğu için taşıyamayacağı söyledi. Yaşlanıyor sanırım."

Süleyman bu cümleleri duyunca erkeklik gururuna yedirememiş ve hemen ayaklanmıştı.

"Yok öyle bir şey Hocam. Daha varsa getir hepsini taşırım ben dedim."

Eda Hoca kafasını sallayarak onları onayladı. "Pekii, sen koliyi arka tarafa taşı Hazal Rabia sen de kızlara yardım et. Kandil simitleri standa dizilecek."

"Peki Hocam."

Süleyman kendisine bir hayli ağır gelen koliyi zorlukla kaldırdı ve kucağına yerleştiridi. Hazal Rabia yüzünün aldığı garip şekillerin hepsine şahit olmuştu. Süleyman ne kadar çaktırmamaya çalışsa da bu imkansızdı.

"Umutsuz vakıa." diyerek başını sağa sola salladı ve oradan uzaklaştı.

Süleyman koliyi yavaş adımlarla arka tarafa doğru taşımaya başladı. Aynı zaman da kendince söyleniyordu.

"Demek Hazal Rabia. Seni Cadaloz."

Bütün bunlar olup biterken Hazal Rabia kızların yanına gelmişti. Onun gelmesi ile birlikte hepsi ona döndü. Büyük bir tartışmanın içine girmiş gibiydi.

"İyi ki geldin canım benim balım kuzum yavrum." dedi Ahsen hızlı bir şekilde.

"Hayatım da aldığım en kötü 10 iltifattan beşiydi." dedi yüzünü buruşturarak.

"Aha yine başladı şunu yapmaya." dedi Efnan gülerek.

"Bunu bana söyleyen on insandan ikincisisin." dedi Hazal Rabia daha da abartarak.

"Yarabbi Yezdannn !"

"Şaka şaka. Ne oldu? Mevzu nedir? "

"Bant." dedi Ahsen başını ciddi bir şekilde sallayarak.

Hazal Rabia masanın üstündeki koli bandını işaret etti. "Ee orda? "

"O bitti. Yenisi lazım." dedi Ahsen ve devamında ise onu Efnan tamamladı. "İkinci bant erkeklerde."

"Ee isteyin? "

Ahsen elleriyle anlamsız hızlı hareketler yaparak,  başını sağa sola sallıyordu. "Yok ben isteyemem."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 10, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Helal BroHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin