11. "Simli Beyaz Yelek"

12.2K 1.5K 1.9K
                                    

3 sene önce

Başak belindeki turuncu kuşağı çıkartarak bir kenara koydu. Sıkıca topladığı saçlarını açtığında kendini iyice rahatlamış hissetmişti. Bugünki çocuklar onu bayağı zorlamıştı. Yorulmuş ve ter içinde kalmıştı.

"Baba ben eve geçiyorum çok yoruldum? " diyerek esnedi.

Salondan çıktığı anda babasıyla karşılaşmıştı. Bakışları sol tarafa kaydığında ise o gün dövülürken kurtardığı çocuğu gördü.

Yüzündeki esneme yavaş yavaş şaşkınlığa dönüşmüştü. "A-a sen? " dedi eliyle onu işaret ederek.

Aradan neredeyse iki hafta geçmişti ve yüzündeki morluklar düzelmemişti. Ya da tekrar dövülmüş olmalıydı. Nereden Baksan acınacak haldeydi ve geleceğini de tahmin etmemişti.

"Merhaba Efendim." dedi babasıyla konuşarak.

Resmen kendisi takmamıştı. Ufak çaplı bir kriz geçirdi.

"Merhaba evladım? "

Çocuk kısa bir süre durdu ve mahcup gözlerle yeri sürdü. Ardından kafası kalktı ve gözleri babasıyla buluştu. "Bana karateyi öğretir misiniz ?"

Babası ise kafasını yavaşça salladı. "Tabii oğlum. Bu da soru mu? "

Ardından gözleri Başak'a döndü. "İndirim yapacağını söyledi."

Babası olayı anlamamış olmanın verdiği yüz ifadesiyle kendisine dönmüştü. "Broşür nerde?  O olmadan indirim yapamayız." dedi Başak.

Çocuk ilk başta çantası olmak üzerine bütün üstünü ceplerine varana kadar aradı.  En sonunda sol cebinden kırışmış ve birazı yırtılmış olan bir kağıt çıkmıştı. "Bu mu? " dedi.

Başak ellerini karnında birleşik göz ucuyla kağıda bakıverdi. "Hıı galiba o. Evet."

Eliyle kağıdı düzelterek babasına uzattı. "Buyrun. Ne kadar inidrim olur acaba? "

"Yüzde yirmibeş." diyerek atladı hemen Başak.

"Arkadaş indirimi oluyor mu? Arkadaşız da? "

"Ne arka-"

Babası Başak'ın sözünü kesmişti. "Para meselesini sonra konuşuruz. Yarın sen gel başla."

"Allah razı olsun."

Çocuk çıkış kapısnına doğru ilerlerken Başak ise onun peşinden gidiyordu kapıdan çıktığı sırada kolundan yakaladı onu. "Hey, beklesene."

Çocuk kolunu geri çekerek ona döndü. "Ne?"

"Arkadaş olduğumuzu bilmiyordum."

"Değiliz zaten."

"Ama içerde öyle dedin. Dalga mı geçiyorsun benimle? " Başak'ın ses tonu biraz yükselmişti.

"Doğru konuş. Üç yaş büyüğüm ben senden. Abiye ne oldu? "

Başak bilmiş bir şekilde gülümsedi. "Karatede senden daha kıdemliyim ama. Hatta hocan sayılırım. İstersen sen biraz dikkat et ses tonuna."

Çocuk hiçbir şey demeden boşboş yüzüne bakıyordu çünkü dediği şey çok saçma gelmişti.  Hiçbir şey demeden arkasına dönerek yoluna devam etti.

Başak gözleri şaşkın bir şekilde arkasından ona bakıyordu. "Sen yarın gel o zaman göreceksin gününü !"

Ertesi gün okul çıkışı hızlı bir şekilde babasının salonuna geldi Başak. Hemen üstünü değiştirerek kuşağını beline sımsıkı bağladı. Giydiği beyaz karete kıyafetini de alttan çektirmeyi ihmal etmedi. Saçlarını at kuyruğu yaptı, yere oturdu.

Helal BroHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin