7. "Başak Bozkurt ?"

13.9K 1.6K 2.1K
                                    

"Peki... Bir önümde bir su kabı var. Buradan geldi ve bir inek içti. Ben burdan abdest alabilir miyim?" dedi Süreyya Hoca.

Ardından arayıcı gözlerler ile herkesi süzdü. Hiç kimseden ses çıkmıyordu.

O sırada rahlenin en ucundan, elden ele doaşarak Efnan'a bir kağıt gelmişti. Büyük ihtimal Berra idi.

Dün akşam gittin mi, neler oldu? 

Kalemi alarak çaktırmadan kağıdın alt taradına cevabını ekledi Efnan.

Deli miyim ben o saatte çıkacağım. Tabii ki de gitmedim. Söyle kardeşine bir daha böyle tekliflerde bulunmasın. Eski Efnan değilim artık.

Kağıdı katlayıp Berra'ya geri gönderdi ve derse odaklanmaya çalıştı.

Tabii ya en âlâ deliydi. Bir erkek için geceyarısı yollara düşen bir zavallıyıdı ona göre.. Belki de kendisini denemek için yapmıştı. Nereden bilebilirdi ki? Koskoca iki sene geçmişti sonuçta. Hatta daha da fazla. Yaptığı gerçekten büyük bir hataydı. Kursta okuyordu o. Hafızdı. Kendini Allah yolunda ilime adamış biriydi. Bir erkekle görüşmek ne kadar doğruydu? Doğru bir yanı bile yoktu.

Ben böyle derin düşüncelere dalmışken sınıftaki bu sessizliği bozan ilk kişi tabii ki de Ahsen oldu. "Hocam ama burası İstanbul. Nereden bulacağız ineği? "

İnek mi? Ah. Evet. Fıkıh dersindelerdi.

Süreyya Hoca o naif gülüşüyle onlara bakıyordu. Ardından yavaşça başını salladı. "Bu sorunun cevabını bilien var mı pekii? "

Efnan el kaldırdı ve hızlı bir şekilde konuşmaya başladı. "Ben Hocam. İnek eti yenen hayvanlardan olduğu için hem temiz hem de temizleyicidir. Yani hem abdest alabilirim, hem de her hangi bir yerdeki necaseti, kiri temizleyebilirim."

Ahsen 'vay anasını' dercesine başını sallıyordu.

"Aferin Efnan. Ahsen sıradaki sorum sana... Makarna pişirdim. Güzelce süzdüm. Öğle namazı için abdest alacağım ama sular kesildi. Kalan makarna suyuyla abdest alabilir miyim? "

Ahsen düşünür gibi yaptı. Bu konuya dair hiç bir bilgisi yoktu. Şuan ise rahlenin altından Efnan'ı dürtüyordu.

Elini yumruk yapıp baş parmağımı aşağıya doğru salladı Efnan.

"Alamam Hocam." dedi Ahsen.

"Neden?"

"Çünkü.." derken kafasını bana çevirmişti.

"Makarnaya karışan yağ, suyun müstamel (kullanılmış) olmasını sağlamıştır. Bu yüzden abdest veya gusül alamam. " diyerek tekrar cevap vermişti Efnan.

Sınıftaki herkes şaşkın bir şekilde ona bakıyordu.

"Ahsen. Dersini güzel çalışmamışsın. Yarın daha iyi bekliyorum." diyerek kitabını kapattı Süreyya Hoca.

"Tamam Hocam inşallah."

"Ders bittiğine göre çıkıyorum arkadaşlar." Süreyya Hoca önündeki rahleyi ittirerek ayağa kalktı. "Esselamü Aleyküm ve Rahmetullahü ve beraketüh."

Onlarda dizlerinizin üstüne kalkarak selamı aldı. "Ve aleyküm esselam ve rahmetullahi ve beraketüh."

Kapı kapanır kapanmaz hepi kendisini yere atmıştı.

"Agaa.. Şu fıkıh dersinden sonra yeminle ibadetlerimi sorgulamaya başlıyorum." dedi Ahsen.

"Ufkumdan 5mm daha açıldı." dedi Hazal Rabia. "Sanırım zekileşmeye başlıyorum."

Helal BroHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin