"Albus!" diye bağırdı Harry.
"Scorpius!" diye bağırdı Albus ve Harry gözlerini devirdi.
"Geldim, geldim" diye bağırdı Scorpius'ta Gryffindor cübbesini giyip merdivenlerden koşarak inerken.
"Olmuş değil mi?" dedi saçlarını gösterirken.
"Evet evet" dedi Harry.
"Babanız bizi bekliyor bir saattir, çok pis azar yiyeceğiz" diye ekledi onları kapıdan çıkartırken.
"Zamanın geçtiğini fark ettiğini bile sanmıyorum. Lily ve James onunla değil mi?" dedi Albus babasının kapıyı kilitlemesini izlerken.
"Evet, zaten o yüzden azar yiyeceğiz" dedi Harry koluna girmeleri için iki kolunu da açtı. Çocuklar hemen onun koluna girmişler ve hemen ileride Draco'ya doğru yürümeye başlamışlardı.
"Ama baba!" dedi üç buçuk yaşında ki Lily.
"Bende istiyorum!" Draco güldü kızına.
"Bende! Bende!" dedi James.
"Hogwarts için biraz daha büyümeniz gerekiyor" dedi Draco, bu cümleyi bugün belki bininci defa kuruyordu. O sırada James'in odak noktası anında Harry olmuştu. Çocuk babasına tam anlamıyla tapıyordu.
"Biz geldik" dedi Harry. Draco anında kafasını kaldırmıştı.
"Evet biraz daha gelmeseydiniz gitmemize gerek kalmayacak-" ama Draco gördüğü görüntü karşısında sustu. Albus sapsarı bir Hufflepuf cübbesiyle sapsarı bir kep takıyordu. Scorpius ise kıpkırmızı bir Gryffindor cübbesi giyiyordu ve kepi de yine kıpkırmızıydı. Draco onu yeşil görmeyi çok isterdi ama yedi yıl içinde alışmıştı artık onun Gryffindor olduğuna. Harry ortalarında takım elbisesiyle gururlu bir şekilde duruyordu.
"Geç kalıyoruz" diyerek önüne döndü Draco ama Harry kıkırdadı. Bu sırada Albus ve Scorpius birbirlerine bakıp sırıtmıştı. Bir anda Harry'nin kolundan çıktılar ve Draco'ya doğru koştular. Bu sırada Harry ikizleri kendisine doğru çağırmıştı.
"Birileri duygulandı" dedi Albus onun sırtının soluna atlarken.
"Hadi ama baba sihir bakanısın diye ağlamanı gizlemene gerek yok" dedi Scorpius'ta sağ tarafına atlarken.
"Ağlamıyorum ki" dedi Draco çatallaşmış sesiyle. Çocuklar kıkırdayıp onun iki yanına geçmişlerdi.
"Bu ağlamıyor halin mi?" dedi Albus ve Draco onun koluna geçirdi bir tane.
"Gerçekten geç kalıyoruz" dedi Harry ikizlerini kucağına almış bir şekilde. Draco yanında duran iki oğlunun da kolunu tuttu ve birden cisimlendi. Harry buna sadece gözlerini devirmişti.
"Pekala, sıkı sıkı tutunuyoruz tamam mı?" dedi ikizlerine bakarak. İki çocukta kafalarını sallayıp iyice Harry'nin boynuna gömüldüler. Harry'de Hogsmade tren istasyonuna cisimlendi.
"Bulandı" dedi Lily mızmızlanarak.
"Biraz yürümek ister misin?" dedi Harry kızına bakarak. Lily babasını sadece kafasıyla onaylamıştı, daha sonrasında ise yavaşça babasının kucağından yere doğru atladı.
"Bende!" dedi James babasının yanağını öperek. Harry buna sadece gülümsemişti ve oğlunu da aynı kızı gibi yere bırakmıştı.
"Pekala ama elimi bırakmak yok, bugün Hogwarts çok kalabalık"
İkisi de sıkı sıkı tuttu babasının elini ama Harry omzunda bir el hissetti.
"Tanrım geç kalacağım diye çok korktum" dedi Teddy nefes nefese.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Show Me What I'm Looking For || Drarry
FanfictionHarry ve Draco Hogwarts Savaşından sonra dokuz ay kadar sevgili olmuş ancak daha sonrasında ego çarpışması nedeniyle ayrılmışlardı. Peki on bir yıl sonra yolları tekrar nasıl birleşebilirdi? Bu kitap @moonchild0w0 adlı kullanıcıya ithaf edilmiştir.