Show Me What I'm Looking For || Drarry

1.8 | Evlilik Teklifi

1 Hafta Sonra

"Çocuklar evleneceğimiz kesin zaten" dedi Draco etrafına mal mısınız bakışları atarken ama kızlar çok korkunç bir şey söylüyormuş gibi bakmışlardı ona. Harry'i çocuklarla birlikte zorla dışarı göndermişler ve Draco'ya ciddi bir şey konuşmak istediklerini söylemişlerdi. Ama daha sonrasında konuşacakları bu konu nasıl bir evlilik teklifi edeceği olmuştu.

"Adamım bu evlilik teklifi!" dedi Bliase elini şaklatarak. Bu çocuk ne dediğinin farkında mıydı? Ne demek Harry'e evlilik tekli etmeme gerek yok zaten benimle evlenecek?

"Tamam da benimle evleneceğini zaten biliyorum neden bir teklif edeyim ki?" dedi Draco bugün belki bininci defa ama Ron onun kafasına şamar attı bir tane.

"Draco kendine gelir misin?" dedi Pansy sinirli bir şekilde ki oldukça ciddi duruyordu.

Draco gözlerini kapattı ve derin bir nefes aldı. Sinirleri gerçekten aşırı derece zorlanmaya başlamıştı çünkü. İnsanların ne olursa olsun ilişkisine karışmasından nefret ediyordu. Sesini elinden geldiğince alçak bir volumde tutmaya çalıştı.

"Granger'a nerede evlenme teklifi o kadar çok merak ediyorum-"

"Muggle arkadaşlarım olan Kardashian ve Jenner kardeşlerle gittiğimiz tatilde" diyerek böldü Pansy onu. Hermione'de hemen yüzüğünü gösterdi kanıtlama amaçlı. Pekala Draco bunu pek fazla beklemediği için şaşırmıştı ama kafasını anında diğer ikileye doğru çevirdi.

"Bize sakın bakma ben evlilik teklifini bütün ailesinin önünde ettim" dedi Bliase ve aynı Hermione gibi Ron'da anında parmağında takılı olan yüzüğü gösterdi. Aslına bakarsanız Draco affallamış duruyordu. Sonuçta onlarda aslında partnerlerinin onlarla evleneceğini biliyorlardı ama bu teklifi etmişlerdi.

"Böyle bir şeye gerek olduğunu hiç düşünmemiştim" dedi Draco itiraf ederek. Şu an tam olarak g * te gelmişti çünkü.

"Çünkü yontulmamış saf odunsun" dedi Hermione, sinirini gizlemeye falan çalışmıyordu bile genç kız.

"Astoria'ya da etmemişti" dedi Pansy sinirle ama daha sonra boğazını temizledi çünkü bu söylediği pek hoş olmamıştı ve bunu söyledikten sonra fark etmişti.

Draco tam cevap vermek için ağzını açmıştı ki telefonu çaldığı zaman ağzını kapattı ve görüşeceğiz bakışları atıp telefonunu cebinden çıkarttı. Daha sonrasında arayanın kim olduğunu görmek için ekrana bakmıştı, açıkçası pek açası gelmedi ama yine de derin bir nefes çağrıyı cevapladı.

"Selam" dedi nazik ve ince ses. Draco tam olarak ne diyeceğini bilemediği için derin bir nefes aldı çünkü Taylor'ı yaklaşık dört defa ekmişti.

"Merak etme klip için aramadım" dedi Taylor gülerek. Arkadaşını yaklaşık on yıldır tanıdığı için neden sustuğunu anlamıştı. Draco ise gülümseyip derin bir nefes daha almıştı, herkes meraklı gözlerle bakıyordu ama bu bakışları es geçip arkadaşına cevap verdi.

"Sanırım biraz rahatladım" diyerek dürüst oldu Draco. O bunu söylediği zaman Taylor'da kıkırdamıştı.

"Ben sadece seni konsere davet etmek istiyorum aslında. You Need the Calm Down'ı ilk defa canlı performansla söylemek istiyorum" dediğinde Draco bir süre cevap vermemişti çünkü Harry'nin buna nasıl bir tepki vereceğini bilmiyordu.

"Merak etme önce Harry'le konuştum" dedi Taylor karşıdan ses gelmeyince. Draco'nun ne kadar hanımcı olduğunu Astoria ile de çok iyi deneyimlemişti çünkü.

"Potter'ın telefon numarasını nerden biliyorsun sen?" dedi Draco şaşırmış bir şekilde. O bunu söylediği zaman arkadaşlarının hepsi daha da merakla bakmışlardı ona doğru ama o yine es geçti bu meraklı bakışları.