Tamam her şey yolunda gibiydi. Harry ve Draco'nun araları iyiydi. Poine ortalıkta görünmüyordu ve Luna kendisiyle bir Malfoy olarak barışma yolunda emin adımlarla ilerliyordu. Genel olarak bir huzur ortamı hakim gibiydi.
Harry'nin sürekli kusması, yemek yememesi ya da daha çok yemek yemek istemesi, sürekli abuk sabuk yiyecekleri yemek istemesi -toprak ya da duvar gibi?- ve bayılıp durması dışında hiç bir sorun yoktu.
"Potter, yemek ye artık" dedi Draco yemeğiyle oynayan sevgilisine bakıp. Son bir haftadır neredeyse hiç bir şey yememişti Harry, haliyle Draco da onun için endişeleniyordu.
"Çocuğun üstüne gitme" dedi Pansy, Hermione'nin ağzının kenarında kalmış olan salça lekesini silerken.
"Kaç gündür hiç bir şey yemedi" dedi Draco gergin bir şekilde. İnsanların Harry ve kendisi arasında olan şeylere karışmalarından kesinlikle nefret ediyordu.
"Eminim Harry kendisi için neyin iyi olduğunu biliyordur Malfoy" dedi Ron ters ters bakıp. Sanki herkes hadi Draco'ya ters gidelim günü ilan etmiş gibiydi ve Draco buna daha ne kadar katlanabilirdi, kesinlikle bilmiyordu.
Harry ise sanki onun hakkında konuşmuyorlarmış gibi oralı bile değildi. Bir kaç gün önce de Draco ile bu konu yüzünden atışmışlardı. Neyi olduğunu kendisi de bilmiyordu. Kusmaktan o kadar çok yorulmuştu ve boğazı o kadar çok tahriş olmuştu ki artık direkt bir şeyler yememeyi tercih ediyordu. Draco'nun ise sadece endişelendiğinun farkındaydı. Aynısını Draco yapsa kendisi de muhtemelen aynı tepkileri verirdi, bu yüzden sevgilisini suçlayamıyordu.
Bir süre herkes yemeğini yemeye devam etti. Biri daha konuşursa kavga çıkabilirdi ve bunu herkes farkında gibiydi. Ron ve Bliase biraz atışmışlardı ve her an birbirlerine bir şeyler fırtalacakmış gibi duruyorlardı.
"Çocuklar" dedi Hermione yemeği ile oynayıp duran Harry'e bakıp, herkesin dikkatini üzerine çekmek için ve başardı da bunu.
"Aklıma bir şey geldi ama altımızında ufak bir kaç deneme yapması gerekiyor" Harry büyük bir yorgunlukla Hermione'ye baktı. Hiç ayağa kalkası bile yoktu ama Draco'nun endişeli bakışlarını tekrar üzerinde hissettiğinde sadece ofladı.
*
"Anlamadım Granger, neden asalarımızı değiştirdik?" dedi Bliase elinde Ron'un asası varken. Yemeklerini bitirmiş, hafiften ortalığı topladıktan sonra şubat ayında bahçeye çıkmışlardı. Hermione ise çiftlerin asalarını değiştirmelerini söylemişti.
"Sadece bir şeye bakacağız" dedi Hermione, onun da elinde Pansy'nin asası vardı ve gergin olduğu ses tonuna bile aşırı derecede yansıyordu.
"Ben büyü yapamam" dedi Harry bıkkınlıkla. Ne kadar dinlenirse dinlensin, yine yorgun hissediyordu. Draco bunun yemek yemediği için olduğunu söyleyip duruyordu ama Harry'nin gözleri bile sus ve sadece destek ol diye haykırdığı zaman oflamakla yetiniyordu. Kıyamıyordu minyonuna, içi gidiyordu onun tek bir bakışına.
"Çok yorgunum" dediğinde Draco tekrar derin bir nefes aldı.
"Ufak bir büyü olabilir-" dedi Ron, konunun ne olduğunu bilmeden ama Hermione anında arkadaşının lafını kesti.
"Üzgünüm ama şiddetli bir şey olması lazım" dedi. Harry büyük bir of çekmişti ve Draco'ya yaslanarak bütün ağırlığını ona verdiğinde Draco daha rahat etmesi için bir kolunu Harry'nin omzuna sardı.
"Ama senin yapmana gerek yok, sen zaten herhangi bir asayla da büyüyü tam güçte yapabilecek kadar iyi bir eğitim aldın son yıllarda" diye ekledi. Harry Mürver asa ile kendi kendini çok fazla geliştirmişti ve bunu iki arkadaşı da çok iyi biliyordu, genelde ona yardımcı olanlarda onlar olmuştu zaten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Show Me What I'm Looking For || Drarry
FanfictionHarry ve Draco Hogwarts Savaşından sonra dokuz ay kadar sevgili olmuş ancak daha sonrasında ego çarpışması nedeniyle ayrılmışlardı. Peki on bir yıl sonra yolları tekrar nasıl birleşebilirdi? Bu kitap @moonchild0w0 adlı kullanıcıya ithaf edilmiştir.