0.5 | Drama Queen prdn King

2.3K 170 526
                                    

"Dün gece hiç yaşanmadı. İkimizde sadece çok sarhoştuk o kadar." Draco üzerine ceketini geçirirken Harry'e bakmadan söyledi.

"Evet, merak etme benim midemde bazı şeyleri kaldırmıyor." Harry gözlerini devirdi.

Draco kapıdan çıkıp gittiğinde olduğu yere çöktü ve zaten dağınık olan saçlarına ellerini geçirdi. Sıkıntıyla iç çekerken kapalı kapıya öylece bakmıştı.

Görev 5; Birlikte okulu ve çocukları ziyaret et.

"Merhaba Minerva." dedi Draco odaya dalarak. Yüzünde samimi bir gülümseme vardı, Harry ona yüzünü buruşturarak baktı.

"Terbiyesiz." dedi Harry de onunla birlikte odaya girerken.

"Merhaba çocuklar" dedi yaşlı kadın gülümseyerek. Karşısındaki ikilinin atışmasına bakarken iç geçirdi.

"Merhaba Profesör McGonagall." dedi Harry de gülümseyerek. Yaşlı kadının ince elini tutarak üzerine centilmence bir öpücük bıraktı. Yaşlı kadın yanaklarının kızardığını hissetti ve birazda duygulanmıştı. İki adamında çocukluk hallerin hatırlıyor ve içleniyordu, adım adım büyümelerine şahit olmuştu ve şimdi ikisi de genç ve yetişkin birer delikanlı olmuşlardı. Draco odayı incelerken ikisi kısa bir sohbet etti.

Harry müdirenin masasının hemen önünde bulunan sandalyeye oturdu, yaşlı kadında karşısına hemen oturmuş ve genel durumdan konuşmaya başlamışlardı.

''Albus nasıl? Umarım okulda size fazla zorluk çıkartmıyordur."

McGonagall anlamlı bir gülümsemeyle başını iki yana salladı.

"Potterlardan bahsediyoruz değil mi? Bela çekme genlerini nesilden nesile aktardığınızı düşünmeye başladım. Sanırım Çapulcuları 3. nesil olarak Teddy ile birlikte devam ettirmeye çalışıyorlar."

Harry özür diler bir bakışla kadına baktı. Bu sırada Draco odada dolanarak daha önceki Hogwarts müdürlerinin portrelerini inceliyordu. Albus Dumbledore'un portresine geldiğinde duraksadı. Sandalyesinde huzurlu bir şekilde şekerleme yapan yaşlı adama bakarken içinin müthiş bir pişmanlık ve hüzün dolduğunu hisseti. Ona asasını doğrulttuğunda bile ona karşı iyimser samimi ve sıcacık olan adamı düşündükçe yüreği ağırlaşıyordu. Şuan burada hayatta olmaması büyük bir oranda onun suçuydu.

"Ginny bana bir şey söylememişti" Draco, Harry'nin Ginny dediğini duyunca onlara doğru yaklaşmıştı.  Harry'nin hafifçe çatılmış kaşlarını fark ettiğinde merakla daha da yanaştı ikilinin yanına.

"Son anda gelişen bir şeydi. Muhtemelen unutmuştur." dedi yaşlı kadın durumu toparlamaya çalışarak.

"Ne olmuş?" diye konuya da daldı Draco. Kendini dedikodu öğrenmeye çalışan kadınlar gibi hissetse bile gerçekten neler olduğunu çok merak etmişti.

"Ginny Uçuş ve Quidditch profesörü olmuş. Fakat bana böyle bir şeyden söz etmedi." dedi Harry ayağa kalkarak. Kafasını iki yana sallayarak minik bir gülümseme sundu karşısındaki yaşlı kadına.

"Neyse, Profesör McGonagall sohbet için teşekkür ederim, sizi tekrar görmek çok güzel." yaşlı kadın gülümserken ikisi de odadan çıktı.

"Neden şaşırdın anlamıyorum. Sonuçta Ginny ile artık evli değilsin. Sana hesap vermemesi normal değil mi? Hayatında olan her gelişmeyi nişanlısı yerine koşarak gelip ilk sana anlatmasını bekleyemezsin." Beraber Hogwarts'ın loş ve tarihi koridorunda yürürlerken Draco kendisini tutamamıştı.

"Sonuçta soyadı hala Potter." diyerek omuz silkti Harry hemen ardından devam etti.

"Ve benim en yakın arkadaşım, bende onun. Böyle önemli bir gelişmeyi bana söylememiş olmasına şaşırdım." Draco buna çok bozulmuştu. Ayrılmalarının üzerinden uzun bir zaman geçmişti fakat Harry'nin hala Ginny'den karım diye bahsetmesi onu çok rahatsız etmişti. Özellikle (her ne kadar yaşanmamış gibi saysalar bile) paylaştıkları o geceden sonra.

Show Me What I'm Looking For || DrarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin