"Pekala" dedi Draco odaya girerken. Elleriyle gerinme hakaretleri yapıyordu çünkü saat gerçekten çok geçti.
Harry çoktan gelmiş, üstünü değiştirmiş, yatağa girmiş hatta kitap okuyordu. Sevgilisinin geldiğini gördüğü zaman ayracını kitabının arasına yerleştirdi ve kitabini komodinin üzerine koydu.
"Uzun sürdü sanırım biraz?" dedi Harry saate bakarak. Saat gecenin biriydi. Draco da hafif bağladığı saçlarını çözerken cevap vermişti.
"Eğer sana uyarsa bütün ödevi bugün bitirelim mi dedi, bende olur dedim" dedi omuzlarını silkerek. Aslında gerçekten yorgun hissediyordu kendisini. Yine de dolaba doğru adımladı.
"Plandadığımız konuşmayı yaptın sanırım?" dedi Harry, Draco üstünü çıkartırken. Eğer sana uyarsa kısmı dikkatini çekmişti çünkü.
"Evet hatta bana bir sürü şey anlattı" dedi Draco pijama niyetine şortunu giyerken. Yaz başladığından beri üstüne bir şey giymiyor, sadece şortuyla uyuyordu. Yavaşça yatağa doğru yaklaşmaya başlamıştı bile zaten. Yine de saçlarının kendisini rahatsız ettiğini hissedip bu sefer sıkı bir topuz yaptı.
"Siz ne yaptınız?" dedi ince pikeyi açıp yatağa girerken. O da Harry gibi sırtını yatak başlığına dayamıştı. Aslında ona kalırsa pikeye bile gerek yoktu çünkü Haziran ayındaydılar ve hava gerçekten çok bunaltıcıydı ama sonuçta Harry hamileydi ve her türlü tedbiri yine de almaları gerekiyordu.
"Bebek sevdik bol bol" dedi Harry kafasını anında Draco'nun omzuna koyarken.
"Konuştunuz mu peki?" dedi Draco, Harry'nin kafasını kısa süreliğine kaldırıp kolunu onun omzundan atarken. Hemen ardından Harry'nin başını geri göğüsüne yaslamıştı. Harry de kolunu direkt Draco'ya sarmıştı.
"Evet biz de sohbet ettik biraz ama bence sen başlamalısın" dedi biraz daha kayarak kafasını Draco'nun kalbinin üstüne yasladı ve derin bir nefes aldı. Onun kalp atışını dinlemeyi bile çok seviyordu. Draco da onun saçlarına öpücük kondurarak konuşmaya başlamıştı.
"Bana başta benden nefret ettiğini söyledi" dedi Draco gülerek.
"Ne?" dedi Harry şaşkınlıkla. Bunu kesinlikle bilmiyordu çünkü.
"Neden?"
"Eğer bir aile olunacaksa tabi ki annesi ve babasıyla olmak isteyeceğini söyledi ki çocuk sonuçta, haklı kendince" Harry sadece iç çekti. Bazen bu konu da kendisini gerçekten suçlu hissediyordu. Her ne kadar bir aile skandalı yaratmamış ya da onu seçim yapmaya zorlamamış olsalar da sonuçta her çocuk annesi ve babasıyla birlikte olmak isterdi.
"Ama sonra senin gözlerini gördükçe ve tabi benim, tamam demiş ne yapalım" Draco gülünce Harry'de gülmüştü istemsiz. Oğlu kendisinin en kıymetli varlığıydı ve onun düşünceleri gerçekten çok önemliydi.
"Problem yok yani?" dedi emin olmak için.
"Yok sevgilim" dedi Draco tekrar onun saçlarını öperken. Draco'nun da favori hobisi Harry'nin asi ve isyankar olan saçlarını öpmekti.
"Ha ama bu arada, yarın kaymak birası içmeye gideceğiz. Sanırım izin vermiyormuşsun" Harry gözlerini devirdi üst üste bir kaç defa. Albus her türlü fırsatı kullanıyordu kesinlikle. Bu çocuk nasıl Hufflepuf'a yerleşmişti?
"Normalde vermiyorum evet" dedi Harry oflayarak.
"Ama zaten bunu sadece haber vermek amacıyla söylediğinin farkındayım, yani izin almadığını anladım" dediğinde Draco kıkırdadı ve yine Harry'nin saçlarına bir öpücük kondurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Show Me What I'm Looking For || Drarry
FanfictionHarry ve Draco Hogwarts Savaşından sonra dokuz ay kadar sevgili olmuş ancak daha sonrasında ego çarpışması nedeniyle ayrılmışlardı. Peki on bir yıl sonra yolları tekrar nasıl birleşebilirdi? Bu kitap @moonchild0w0 adlı kullanıcıya ithaf edilmiştir.