"Annenden neden kaçıyorsun?" Harry yanaklarında ki yaşı elinin tersiyle sildiğinde boğuk çıkan sesi umurunda bile değildi.
"Astoria'dan hiç bir zaman hoşlanmadı ve yanlış tercih falan yaptığımı sürekli söyleyerek beni boğmasını istemedim." Draco iç çekerek açıkladığında, Harry yaşlı gözlerle bakarak burnunu çekti. Ağladığı için zümrüt gözleri daha koyulaşmış ve kızarmıştı.
"Ne gibi?" ama Draco onun sorusunu görmezden gelerek daha fazla konuşmadı, oturduğu yerden kalkarak esmer adamın yanına geçti ve kollarını beline dolayarak sarıldı. Harry kafasını onun omuzuna gömerek daha fazla kendini tutmaktan vazgeçip şiddetli bir şekilde ağlamaya başladı, elleri yumruk halinde Draco'nun göğsüne yerleştirmiş ve ağlamalarının arasında iç çekip sızlanıyordu. Draco göğsünde oluşan sızlamayla sıkıntılı bir şekilde iç çekti, esmer adamı böyle görüp bir şey yapamamak onu mahvediyordu ve her ne kadar ısrar ederse etsin Harry ona ne olduğunu anlatmıyordu.
"Neler olduğunu söyleyecek misin?" Harry sesini çıkarmadan başını iki yana salladığında Draco tekrar iç çekmiş ve daha fazla sormayı bırakmıştı.
Draco, Narcissa gittikten sonra çocukların odasında bir köşede sessizce ağlayan bir Harry bulmuş ve onu oradan çıkarmıştı. Tekrar salona indikleri zaman Harry olduğundan daha sinirli görünmüyordu ama annesi ile ne konuştuğunu veya aralarında neler olduğunu söylemiyordu.
"Yatıp dinlenmek ister misin?" Harry kafasıyla onaylayınca birlikte ayaklandılar ve Harry önden yavaş adımlarla yürümeye başladı. Merdivenlerin sonuna geldiğinde arkasına kısa bir bakış attığında Draco'nun kendisini takip etmediğini gördü.
"Gelecek misin? Yoksa ne bileyim salon yeterli mi?" Draco bir şey demeden peşine takıldı.
Sabah
Draco kulağının dibinde ısrarla çalan telefonun sesiyle yüzünü buruşturarak uyandı, kafasını kaldırıp yarı açık gözlerle etrafına bakındığında yanının boş olduğunu fark etti. Harry yine yanında değildi... Bu sefer kalkmak yerine gözlerini geri kapatmayı tercih etmişti ama Harry'nin telefonu ısrarla çalmaya devam ediyordu. Uyku sersemi bir şekilde elini yastığın altına sokup bir süre telefonu aradı ve nihayet bulduğunda işkencesine son vererek telefonu cevapladı. Kafası o kadar yerinde değildi ki uykulu haliyle telefonu 'Potter' şeklinde cevapladı.
"Bana diğer Potter lazım adamım." dedi Bliase'in telefonun diğer ucundan duyulan alaycı sesini duyduğunda gözlerini devirerek yattığı yerden doğrulup sırtını yatak boşluğuna dayadı.
"Ne olduğunu söyle Zabini, ve önemli olsa iyi olur. Çünkü uykumun içine etmiş bulunuyorsun." dedi Draco sertçe.
"Anlaşılan birileri uzun ve yorucu bir gece geçirmiş, bir Potter olarak." dedi Bliase dalga geçerek. Sesi alaycı tınını koruyordu ve bundan oldukça keyif almış gibi duruyordu.
"Kadavra laneti yemene on saniye var. Ve unutmuş olabilirsin diye yine hatırlatmak isterim Harry'e birinci dereceden yakın olduğum için bunu yapma iznim var." banyonun kapısının arkasından olanları sessizce dinleyen Harry, Draco'nun onun ismini söylemesiyle ürpermişti.
"Tamam tamam, sadece sana söylemek istememiştim, baban hapishaneden çıkacağı için Harry'nin bir hafta içinde gelip bir kaç evrak onaylaması gerekiyor." Draco cevap bile vermeden telefonu Bliase'in suratına kapattı. Telefonu yatağın herhangi bir yerine fırlattığında kayarak tekrar yatağa uzanıp tırtıl misali yorgana sarınmıştı tekrar. Zaman geçmeden yine uyku moduna geçtiğinde ise Harry de bu sırada banyodan çıkmıştı ama Draco'nun tekrar uyumak üzere olduğunu fark edince ses çıkarmamaya özen göstererek onu rahatsız etmedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Show Me What I'm Looking For || Drarry
FanfictionHarry ve Draco Hogwarts Savaşından sonra dokuz ay kadar sevgili olmuş ancak daha sonrasında ego çarpışması nedeniyle ayrılmışlardı. Peki on bir yıl sonra yolları tekrar nasıl birleşebilirdi? Bu kitap @moonchild0w0 adlı kullanıcıya ithaf edilmiştir.