30.Bölüm

1K 113 98
                                    

Güncel fotolar geldi hemen kullanayım birlikte cumburloop düşelim dedim ^_^

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Güncel fotolar geldi hemen kullanayım birlikte cumburloop düşelim dedim ^_^

Bugün Dünya'nın en güzel adamlarından birinin doğum günü!

Kim Yakuşuklu Taehyung'umuzun yani =D

İYİ Kİ DOĞDUN TAEHYUNG İYİ Kİ VARSIN SENİ ÇOOOOOOOK SEVİYOZ!!

Öhm neyse çok yükseldik

Ben bölümde doğum günü diye zaman atlaması yaptım Eh bir kaç güzel şeyler oldu tabi bu sırada. Okudukça göreceksiniz güzellikler öptüm!!

Yıldıza basıp başlasak bölüme=)

Satır arası yorum yaparsanız çok mutlu olurum =)

Keyifli Okumalar

Elimdeki Happy Birthday yazılı mumu pastanın üstüne koydum.

Bugün 30 Aralık yani Taehyung'un doğum günüydü. Ve hepimiz -Yoongi de dahil- evinde onu doğum günü sürprizi hazırlıyorduk ve onun hiç bir şeyden haberi yoktu. Çocukları Yoongi'yi ziyaret etmeleri için Daegu'da beni de annemle onu yolca etmek için havalimanında sanıyordu. Gülümsedim, bu sürprizle çok mutlu olup şaşıracağından emindim.

"Lina şu süsleri nereye asayım?"

Jimin'in bana seslenmesiyle onu döndüm ve elindeki süslere baktım. Küçük simli toplardı. Elimle yeri işaret ettim. "Yerlere serpiştir Jimin. Güzel durur." Beni mırıltılarla onaylayıp yanımdan ayrıldı. Masadaki pastayı kreması erimesin diye ilk katının rafını çıkarttığım -çünkü pasta iki katlıydı ve sığmıyordu- buzdolabına dikkat ederek koydum.

İçeri geçtiğimde Jin ve Jungkook kafalarına doğum günü şapkasını takmış, boyunlarındaki süslerle twerk yaparken görmüştüm. Hoseok'ta kahkaha atarak onları kameraya alıyordu. Kıkırdayarak yanlarına yaklaştım. "Ne yapıyorsunuz böyle? O süsler duvarlara asmanız içindi, boynunuz için değil."

Beni duymaları ile hızla boyunlarından çıkarıp sehpadaki iki taraflı bandı alıp duvara ilerlediler. Kafamı yüzümden silemediğim gülümsemem ile sağa sola salladım.

Gerçekten birde koca koca adam olacaklardı. Hepsi anaokulunda kalmış gibilerdi. Ama bu bir yandan iyiydi. İçlerindeki çocuk hala yaşıyordu. Ölmemişti. Herkesin sahip olabileceği bir şey değildi.

"Lina! Telefonun çalıyor!"

Namjoon'un bana koridordan seslenmesiyle hızla Taehyung'un odasın ilerledim. Soo Rin seslere uyanarak etrafa kıstığı gözleri ile bakıyordu. 4.ayda olduğu için karnı hafifçe belirginleşmiş ve biraz kilo almıştı. Ve bize yardım etmek için gelmiş olsada burada uyuyakalmış olmalıydı.

Ona bakıp, "Sen geri yat. İşimiz bitti sayılır." dedim. İtiraz etmek istedi ilk ama gözlerinden uyku akıyordu. Bu yüzden ben çalan telefonumu alıp koridora adımladığımda o gözlerini yeniden kapatmıştı.

𝐏𝐫𝐢𝐧𝐜𝐞𝐬𝐬 𝐝𝐨𝐞𝐬𝐧'𝐭 𝐜𝐫𝐲✔✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin