TAMAMLANDI✔✔
《𝓚𝓲𝓶 𝓣𝓪𝓮𝓱𝔂𝓾𝓷𝓰》
Taehyung sevdiği kadına aşkını ve ondan vazgeçmeyeceğini göstermekte kararlıydı.
"Ben prenses değilim."
"O zaman benim kraliçem olursun."
(Çeyrek Texting)
Tür: Tatlı bir aşık erkek, erkeklerden yaralanmış ama g...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Geçiş bölümüdür!
Satır arası yorum yaparsanız çok mutlu olurum =)
Yıldızı doldurup başlasak bölüme=)
Keyifli Okumalar ♡♡♡
Burada ne işi olduğu sorgularken tek kaşım kalkık bir halde, "Senin burada ne işin var?" dedim. Şaşkınlığımı gizleyemiyordum. Bütün bedenini bana çevirdi ve arkamdaki tuşlara eğilip birine bastı ve bana baktı.
Yakındık.
"Ben burada oturuyorum Lina. Yaklaşık 6 ay oldu. Hiç karşılaşmış olmamamız garip." dedi sakince ve sonra biraz geri çekilip elini cebine koyup bana kısa bir bakış attı.
6 aydır buradaydı ve karşılaşmamıştık öyle mi?
"Soo rin bundan hiç bahsetmemişti" diye mırıldandım sessizce ama duymuş olmalıydı ki kıpırdadı ve, "Namjoon hyung burada oturmuyor belki de ondandır hm?" dedi bilmişlikle.
Haklı olabilirdi ama yine de garipti. Soo rin bana hepsini anlatırdı ve hayatlarında olan biten şeyleri az çok bilirdi ki bana evleri Han nehri karşısında demişti.
Acaba bu yedilinin bir kısmı mı orada yaşıyordu?
Aman bana ne oluyordu? Ne ara bunları bu kadar merak eder olmuştum. Anladım de geç işte Lina, sorgulama!
Kafamı salladıktan sonra ding dong sesiyle geldiğimiz kata baktım.
5.Kat, yani yaşadığım dairenin katındaydık.
Kapıyı açıp çıkarken Taehyung'un bastığı kata kısa bir bakış attıktan sonra hızla evin kapısına yürüdüm. Çoktan çıkardığım kenarında orkide çiçeği süsü olan anahtarımı anahtarlığa soktuktan sonra kapıyı açtım ve içeri girdim.
"SOO RİN BEN GELDİM!" diye bağırır- pardon çığırırken kafama bir terlik isabet etti. Ve dünya kısa bi an karardı.
Cidden mi Soo rin?
"Yuh! Füze atsan daha az acırdı vicdansız köpek!" Kendimi yere atmış yakınırken Soo Rin bana gülmekle meşguldü.
Götüm!
Üzerimi silkeleyip ayağa kalktım ve odama giderek üzerimi değiştirip salondaki koltuğa kendimi attığım sırada ayağıma halının kenarında hep bulundurduğum panduflarımı giymiştim.
Koala şeklindeydi ve bence çok tatlıydı.
"Lina hadi kalk çok açım! Öyle yayılmışsın iki seksen koltuğa. Zaten senin yüzünden Amerikan yemekleri yapıyorum birde geç kalmanı çekemem!" Söylenmeye devam ede ede mutfağa ilerlemişti.
Kadınla silah arasındaki fark nedir bilir misiniz?
Bir kadınasusturucu takamazsınız.
Soo rin'de tam olarak öyleydi. Taramalı tüfek!
Bu hâline gözlerimi devirdim ve koltuktan kalktım. Sırtımdan 'çıt' sesi gelmişti. Tabii o kadar çok durmuştum ki ayakta bugün. Yok kadavra kes yok stajyer alan yerleri ziyaret et.
Tıp okumak zor işti.
Neyse ki bir yılım kalmıştı sonra hemen Amerika'da stajyer doktor olmayı planlıyordum. Bu ülkeye sırf verdiğim sözler ve Soo rin için katlanıyordum.
Üniversitem bitince artık o sözler tutulmuş olacaktı ve ben gidecektim.
