31.Bölüm *FİNAL*

1.3K 105 154
                                    

Vcut'un kameramanı olmak vardı abi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Vcut'un kameramanı olmak vardı abi...

Ne pozlar verdittirirdim beee. Eheueheu

Neyse bu bölüm Final ve bundan hemen sonra ki Teşekkürler bölümünü okursanız sevinirim. İnanın bende sevmem öyle uzun gereksiz paragrafları ama sizi sıkmamaya çalışacağım.

(Benim huyum; Son bölümlerde zaman atlaması yapmak endköflvlvl)

Son kez Oy ve Yorum 💋

Önceki bölümlerde eğer oy vermediğiniz bölümler varsa lütfen dönüp verin🥰

Keyifli Okumalar ♡

5 yıl Sonra

"Durumu ne?"

Hastaneden içeri giren hamile ve başı kanayan kadını kontrol ederken görevlilere sorduğum soruyla hızla yanıma yaklaştılar.

"Bilinci kapalı. 7 aylık hamile, komşusu bulmuş. Lambayı takacak diye merdivenlerden düşüp, başını sehpaya çarpmış ve bir ayağa kırık. Acıdan kendini fazla kasmış ve doğum başlamış. İç kanaması yok."

Verdiği raporla hızla kadının alt bölgesini kontrol ettim. Suyu gelmiş ve bebeğin kafası görünmeye başlamıştı. Hemşireye kafamı çevirerek, "Hemen 5 nolu ameliyathaneyi ayarla ve Jinekolog Sare doktoru çağır. Ben beyin hasarına bakıp hastayı yollayacağım." dedim. Beni kafasıyla onaylayıp koşarak müdahale odasından çıktı. Kadının başını dikkat ederek kontrol ederken diğer asistanıma bebeğin durumunu ölçmesini söylemiştim.

Neyseki kadının kafasında dikiş gerektirecek kadar ciddi bir şey yoktu. Bu sefer ayağına baktığımda çubukla sabitlendiğini görmüştüm. Ayağına hemen müdahale yapmalıydık ama bebeğin hayatı tehlikeye girebilirdi.

Bu yüzden ayağına sadece uyuşturucu kremi sürüp sedyeyi 5 nolu ameliyathaneye sürdüm. Arkamdan giren doktor Sara aceleyle, "İş bende artık Lina. Ben hallediyorum." dediğinde onu onaylayıp dışarı çıkmıştım.

Ciddi bir durumu olmadığı için asistanıma doğum bitince ayağını alçıya almasını ve ailesine haber verilmesini söyledim.

Elim kanlı olduğu için lavaboya gittim ve alkollü sabunla ellerimi ve kollarımı yıkadım. Daha sonra bana ait olan odaya geçip üstümü değiştirdikten sonra yumuşak koltuğuma yarı uzanır bir hale gelmiştim.

O kadar yorgundum ki akşam nöbetimin olduğunu hatırladıkça ateş basıyordu. Vitamin hapları da artık işe yaramıyordu ve kahve bana artık iyi gelmediği için aile doktorumuz yasaklamıştı.

𝐏𝐫𝐢𝐧𝐜𝐞𝐬𝐬 𝐝𝐨𝐞𝐬𝐧'𝐭 𝐜𝐫𝐲✔✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin