15.Bölüm

1.1K 154 119
                                    

Çok mu kötü yazıyorum da bir yorum ve oy vermeyi fazla görüyorsunuz bana?🥺

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Çok mu kötü yazıyorum da bir yorum ve oy vermeyi fazla görüyorsunuz bana?🥺

Keyifli Okumalar

Lina'dan;

Pişmanlık.

Hayatım boyunca hissettiğim onca üzüntü, sinir veya çaresizlik duygusuyla yarışacak kadar etkili ve daha önce hiç bu kadar ağır hissetmediğim duygu terimi. Ayrıca nasıl iki dakikada beni ele geçirdiğini anlamamanın şaşkınlığı vardı üzerimde.

Kamera kayıtlarını zar zor güvenlikçiden alarak direktörün odasına adımlarken vicdanımın sesi yüzünden sinirli halimden eser kalmamıştı. Tek duygu vardı içimde o da pişmanlıktı. Gülünç olan kısmı ise bir erkeğe karşıydı bu duygu.

O bu laflarımı hak etmemişti. Ama kendimi durduramamıştım.

Kalbime ağrı yapan suçluluk duygusu nedeniyle artık direktörün yanına gitme isteğim bile sonlanırken tam geldiğim kapının önünden dönecekken içeride Taehyung'un sesini duyunca bir süre kapıdan onu dinlemiştim. Ve duyduklarımdan sonra hala benim için uğraşmasını anlamam ile kafamı deve kuşları gibi kuma gömmek istemem kaçınılmaz bir gerçekti.

Bağırma sesleri artınca içeride olayların büyümeye başladığını anladığım için kapıyı çalmadan açtım. Herkes bana döndüğünde 3 maymunu oynayarak neler olduğunu sormuştum ve Taehyung yüzüme bile bakmadan olayı anlatıp Jang hocayı polise şikayet edebileceğimi söylemişti ama o an tek isteğim sadece bir kez olsun gözlerime bakmasıydı.

Tabi bu isteğim gerçek olunca anında pişman olmuştum çünkü gözlerinde olan ışığın söndüğünü fark etmiştim.

Ben de hızlıca gözlerimi kaçırdığında onun polise şikayet etme sorusunu reddetmiş ve dediklerimden hala çok utandığım için flash belleği direktörün masasına bırakarak kaçarcasına odadan, oradan da üniversitenin kapısından çıkmıştım.

Kısa sürede vardığım durakta bir kaç dakika içinde önümde duran otobüsüme bindiğimde kendimi mavi koltuğa fırlatırcasına atmış ve uzunca oflamıştım.

İçimdeki sıkıntı geçmiyordu.

Eğer hemen oradan gitseydi belki daha az vicdan azabı duyardım ama resmen bana yardım etmişti. Beni bu kadar seviyor olması zaten elimi kolumu bağlarken birde onun kalbini kırmama rağmen elinden geleni yapması benim için söyleyecek söz bırakmıyordu.

Bana böyle babam bile değer vermemişti ki...

O kadar yabancıydım ki bu hisse, Taehyung her hissettirmeye çalıştığında kaçıyor veya böyle kırıyordum.

Özür dilemeye bile yüzüm yoktu. Resmen pezevenk demiş kadar olmuştum ona ve biri bana böyle bir imada bulunsa ben onu hayatta affetmezdim. Muhtemelen Taehyung'ta böyle düşünüyordu.

𝐏𝐫𝐢𝐧𝐜𝐞𝐬𝐬 𝐝𝐨𝐞𝐬𝐧'𝐭 𝐜𝐫𝐲✔✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin