13

2.2K 236 73
                                    

_

|Jeon Jeongguk|

Busan / Gijang

Taehyung'un Evinin Önü

Saat: 09.12

Kendi evimden Taehyung'un evine yürüyene dün bahsettiği 'önemli işini' merak etmiş, düşünüp aklımı yormuştum biraz. Evinin önüne geldiğimde kapıyı çalmış ardından duyduğum minik sesle kapı açılmıştı. Minjoon yine beni aynı karşılırken onu kucağıma almıştım. Elimdeki, gelirken aldığım sıcak kurabiyeleri düşürmemeye dikkat etmiş ve Minjoon'u kucağımda hoplatarak içeri girmiştim.

O sırada oldukça şık giyinmiş Taehyung karşıma çıkarken telefonla konuşuyordu. Onda gözlerimi biraz gezdirdikten sonra mutfağa ilerlemiştik. Kucağımdaki minik bedeni tazgâha oturttuktan sonra elimdeki kurabiye poşetini yanına bıraktım. "Kahvaltı yaptınız mı bakalım?" Ayaklarını sallarken gülümseyerek kafa sallamıştı. O sırada onunla ve saçlarıyla uğraşırken Taehyung girmişti içeri.

"Minjoon, bebeğim, oyuncaklarını salona taşımaya ne dersin? Jeongguk hyungunla oynarsın." Kafa sallayarak onayladığında tezgahtan inmesini sağlamış ve koşarak mutfaktan çıkışını izlemiştim. Taehyung yanıma geldiğinde tezgaha yaslanmıştı, ben ise ona nereye gideceğini ve neden bu kadar şık olduğunu deli gibi sormak istiyordum. Bir yandan beni tersler diye korkmadan edemiyordum ama Taehyung öyle birisi değildi. Söylemek istemese bile bunu kalbimi kırarak yapmazdı sanırım.

"Taehyung.. nereye gittiğini sorsam, cevaplar mısın?"

Düşündüğümün aksine yüzüne geniş bir gülümseme yerleştiğinde vücudunu bana yaklaştırdı. "Bilmem, sor bakalım. Cevaplayacak mıyım?" Böyle konuştuğuna göre, cevaplardı herhalde.

"Nereye gidiyorsun?" Merakla sorduğumda gülmüş ve doğrularak heyecanla gözlerime bakmaya başlamıştı. "Bir teklif aldım. Artık sadece on dakikalık bir hava durumu değil, haber sunacağım. Yani, görüşme iyi giderse." Onun için oldukça iyi bir adım olduğunu fark ederken gülümsemiştim. "Umarım görüşmen iyi gider Taehyung." Heyecanla dişlerini birbirine bastırdığında derin bir nefes almıştı. Heyecanlıydı ve bunu çok belli ediyordu. Bakışları kolunda ki saate kaydığında gülümsemesi soldu. "Çıkmam gerek."

Onu başımla onayladığımda kapıya ilerlemiştik. Minjoon koşarak babasının yanına gelmiş ve ona öpücükler vererek veda etmişti. Bakışları bana döndüğünde Minjoon ile ilgili bir şeyler anlatmıştı. Mesela artık fıstığa alerjisi olduğunu biliyordum. Bunun gibi dikkat etmem gereken birkaç şey daha söylemiş ve ayakkabılarını giyinmişti.

Gitmek için arkasını döndüğünde gülümsemiştim. Sonra birden arkasını döndüğünde gözleri ilk başta arkamda sonrada bende gezinmişti. Bir anda uzanıp yanaklarımı kavramış dudaklarımızı birbirine bastırmıştı. Şaşkınca gözlerimi açıp kapadığımda sesli bir şekilde ayrılmış ve yakın bir mesafeden elleri hala yanaklarımda asılıyken bakmaya başlamıştı.

"Şans öpücüğü."

Fısıltısı kalp hızımı olduğundan daha da hızlandırıken elleri yanaklarımdan ayrılmış ve çantasını kavrayarak kapıyı açmış ve evden çıkmıştı. Dudaklarımdaki baskı az da olsa kendisini olmadığı halde varlığını hissettirirken derin bir nefes almış ve terli avuç içlerimi pantolonuma sürtmüştüm.

Bende, benden aldığı öpücüğün işe yaramasını dilemiştim.


***


Minjoon beni sürükleyerek Taehyung'un odasına soktuğunda minik adımını dolaplara ilerletmiş karıştırmaya başlamıştı. Sürekli oturup kalktığım ve Minjoon'un peşinden koştuğum için altımdaki kot pantolonun rahatsızlığı Minjoon'un da gözüne çarparken beni babasının odasına sokmuştu giyecekler vermek için.

Lost Night × TaeKook✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin