_
|Jeon Jeongguk|
Busan / Gijang
Taehyung'un Evi
Saat: 14.56
1 yıl sonra..
"Jeongguk, onun daha yaşı küçük."
"Bunun farkındayım, tamam mı? Ama bilmesi gerekmiyor mu?"
"Jeongguk, tabi ki bilmesi gerekiyor. Ama daha yaşı küçük. Daha bu sene okula başladı."
"Ne zaman söyleyebiliriz?"
"Güzelim, olmaz. Zaten söylesek bile Minjoon eminim ki anlamakta zorluk çekecektir."
"Sorun ikimizinde erkek olması mı yani?"
"Hayır Jeongguk! Sorun Minjoon'un yaşının küçük olması! Bizi anlayamaz. Muhtemelen iki erkeğin birlikte olması ona tuhaf gelecektir. Bırak da bizi arkadaş bilsin, yetişkin birisi olduğunda söyleriz. Ya da aklı yettiğinde. Ama Minjoon, ilkokula daha yeni başlamışken olmaz. Belki bu eğitim hayatını da kötü etkileyebilir. Neden onu da düşünmüyorsun?"
"Onu düşünüyorum! Ama bir yandan da söylemek istiyorum."
"Olmaz Jeongguk."
"Şöyle konuşmayı kes."
"Ne? Nasıl konuşuyorum?"
"Şöyle işte! Benimle sanki benden üstünmüşsün gibi konuşuyorsun! Bu sinirimi bozuyor."
"Sen şuna, söylemene izin vermedim diye sinirim bozuldu desene!"
"Tamam Taehyung! Onun daha yaşı küçük, anladım! Söylemeyeceğiz, söylemeyeceğim! Ama yeter ki benimle şöyle konuşma."
"Jeongguk, güzelim.."
Yanıma yaklaşıp yüzümü avuçlarının içine aldığında göz altlarımı okşadı. "Lütfen yanlış anlama beni. Normal bir ilişkimiz yok, biliyorsun. İkimizinde erkek olması.. ve bir ilişki içinde olduğumuzu Minjoon'a söylersek bu onu kötü etkiler, kafasını karıştırır. Anlıyorsun beni değil mi?" Derin bir nefes verip kafa salladığımda dudaklarıma minik bir öpücük kondurdu. "Büyüdüğü zaman söyleyeceğiz. Minjoon, anlayışlı bir çocuk, unuttun mu?"
Tekrar kafa salladığımda kollarını belime dolayıp sıkıca sarıldı bana. "Seninle asla senden üstünmüş gibi konuşmam Jeongguk. Sadece sinirliydim, sinirliydik. Minjoon'un servisi yakında gelecektir, onu karşılamaya ne dersin, hm?" Açıkta kalan omzuma uzun bir öpücük kondurduğunda o yemek yapmaya devam etmiş, bende ayakkabılarımı giydikten sonra dışarı çıkmıştım.Yaklaşan servis ile yüzüme geniş bir gülümseme yerleşmiş ve araba biraz ilerimde durduğunda Minjoon inmiş koşarak yanıma gelmişti. Kollarından tutup kucağıma aldığımda her zamanki gibi birbirimizin yanaklarına minik öpücükler kondurduktan sonra eve ilerlemiştik. Taehyung, Minjoon'a üzerini değiştirmesini ve ellerini yıkamasını söyleyince koşarak odasına gitmiş bende masayı hazırlamasına yardım etmiştim.
Masaya oturduğumuzda Minjoon'da gelmiş ve normal bir şekilde, her zamanki gibi yemeye başlamıştık. Ta ki Minjoon'un meraklı ses tonunu duyana kadar. "Baba, bugün okulda n'oldu biliyor musun?" Taehyung bakışlarını ona çevirdiğinde sevecen bir ses tonuyla konuştu. "N'oldu bebeğim?"
"Bir tane arkadaşım, biz oyun oynarken ailesinden bahsediyordu. Sonra diğer arkadaşımda iki tane babası olduğunu söyledi. Sonra başka arkadaşım ona annesi olup olmadığını sordu. O da, bilmiyorum dedi. Çok üzgündü baba. Bende ona dedim ki, belki bir annen yok ama iki tane baban var, çok şanslısın bence dedim. Sonuçta okulda ondan başka kimsenin iki tane babası yok. Hem n'olmuş yani, benim de annem yok. Sonra biz çok güzel oyunlar oynadık."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lost Night × TaeKook✔
FanficO adam, görev yaptığım karakola, gecenin bi' yarısında gelerek, oğlunun kaçırıldığını söylemiş ve o kayıp gecede hayatımı tamamen değiştirmişti. [11.11.20] - [14.01.21]