Lost Night × TaeKook✔

Özel Bölüm: "Jeongguk'un Minjoon ile İmtihanı"

-ÖZEL BÖLÜM-

-Jeongguk'un Minjoon ile İmtihanı-

Mirhabalar

E malum sınavlar falanda başladı, tarihler konular belirlendi. Onlara çalışırken inanılmaz yoruluyorum ama o sırada asla aklımda çıkmayan, bir köşede duran Lost Night Taekook ikilisi bu sefer matematik çalışırken kendisini fazlasıyla baş gösterdi. Bende birazcık ara vererek yazmaya karar verdim. Böyle bir bölüm yazmak istedim ama şöyle bir şey de var sonlara doğru çok ağladım ayol. Jeongguk'un yaşını belirtemedim çünkü pek hatırlamıyorum, bölümü bile çok zor şart altında düzenledim (kesinlikle saçlarımı yolacağım derecede ağrıyan başım yüzümden) Umarım beğenirsiniz.

Okurken aşağıdaki şarkıları dinlemeniz tavsiye edilir.

1- BTS - Make It Right

2- BTS - Magic Shop

3- Pim Stones - We Have It All

4- BTS - Your Eyes Tell

İyi okumalar.

_

Minjoon Yaş: 14

"Çok güzel uyuyor değil mi?"

"Hıhım, çünkü o benim babam."

"Hah, nolmuş yani? Benim de sevgilim."

"Uyandırsak mı acaba?"

"Bence biraz daha uyumalı. Dün geç geldi zaten."

"Bence de uyusun."

"E o zaman kalk hadi. Kahvaltı hazırlayalım."

"Tamamdır."

İkili yataktan kalktıklarında sessizce odadan çıkmış, aynı şekilde kapıyı kapatırken Jeongguk son kez bakmıştı, kırmızı morarmış göz altları ile uyuyan sevgilisine. O sırada koridordan geçerken Minjoon'un kollarının altından tutmuş, cam kırıkları ayağına batmasın diye onu kaldırarak mutfağa götürmüştü.

Dün, öğlen saatlerinde Taehyung iş görüşmesine gidiyorum diyerek çıkmış, gece geç saatlere kadar gelmemiş, o sırada ikili onu beklerken Taehyung oldukça sarhoş bir şekilde gelmişti eve. Sinirle vazolarını kırmış, gözü tam anlamıyla dönmüşken mutfaktaki birkaç bardağı da yerle buluşturmuştu.

Onu zar zor sakinleştirdiklerinde Taehyung ağlayarak Jeongguk'a sarılmış, artık hiçbir ajansın onu almayacağını söylemişti. Birçok kredi borcu varken bunu nasıl ödeyebileceğini düşünüp, berbat geçen iş görüşmelerinin ardından kendisi içkiye vurmuş, oldukça morali bozulmuştu. Jeongguk, dikkatlice kırıkları toplamaya başlamışken Minjoon'u kendisine ona yardım etmeyeceği konusunda kesin bir şekilde uyarmıştı. Poşete kırıkları doldurmaya devam ederken parmaklarında hiçbir kesik oluşmadan toplayabildiği için gururla gülümsemişti Minjoon'a bakarken. "Gördün mü, nasıl topladım ama."

İkili kahvaltı hazırlamaya başladıklarında Taehyung elleri saçlarında, acıyan gözleriyle girmişti. Etrafı incelemeye başladığında aklına dün olanlar gelmiş, kuru boğazı yutkunmasını zorlarken, gözlerinin önünde oğlunun dolu gözleri, sevgilisinin ise endişeli halleri canlanmıştı. Nasıl bu kadar sorumsuz olduğunu düşünüp kendisine kızarken, kalbindeki ufak bir sızıyla ilerlemişti, onların yanına.

"Jeongguk."

Minjoon'la gülüşerek şakalaşan Jeongguk, hızla arkasına döndüğünde gülümsemiş, yanağına kısa bir öpücük kondurduğunda yanından geçip işine devam etmişti. O sırada Taehyung konuşmaya devam etmişti. "Ben toplardım, neden beni uyandırmadınız?" Jeongguk elindeki tavayla kaşlarını çatarak ona döndü.