_
|Jeon Jeongguk|
Busan / Gijang
Geun-Hye Karakolu
Saat: 22.17
Önümde yığılı olan dosyalarla kısa bir bakışma içerisine girmişken üstümde hem günün yorgunluğu hemde bugün görev sırasında fazla koştuğum için bacak ağrısı vardı. Yine de şanslıydım. Bugünkü görev sırasında yaralanan bir iş arkadaşım vardı. Ekipçe onun adına üzülürken saatler sonra iyi haberini de almıştık. Sadece birkaç hafta sağ kolunu kullanamayacaktı.
Bir molaya ihtiyacım olduğunu düşünüp ayağa kalktım. Yan masamda oturan Sunyeon'a dışarı çıkıp, biraz hava alacağımı söylediğimde kafasını sallamış, işine geri dönmüştü. Beyaz ışıkların hakim olduğu koridordan çalışan kişilere kolay gelsin deyip, çıkışa ilerlemiştim. Otomatik kapıdan da çıktığımda merdivenlerden inmiş ve nöbetçi olan polislere selam verip karakoldan çıkış yapmıştım.
Çam ağaçlarının olduğunu tarafa doğru yürüdüğümde etrafa bakınmış, ve işlek caddeden geçen arabaları seyretmiştim. Doğup büyüdüğüm yeri gezme şansım pek olmamıştı. Kendimi bir zamanında derslerime vermiş, arkadaşlarımla pek gezememiştim, şimdi de sadece işime odaklanıyordum. Genç olduğumu herkesten duyduğumun yanı sırasında birçok kişinin hayatını kurtarmış, hep övgülerle büyümüştüm.
Ama her insanın kötü alışkanlıkları vardı.
Cebimden çıkardığım sigara paketinden bir dal çıkarıp dudaklarıma yerleştirdiğimde hafiften esen rüzgara karşılık elimle etrafını çevrelemiş sonrada çakmağı ateşleyip sigaramı yakmıştım. Bir elimle çakmağı geri cebime atarken diğer elimle sigaramı tutmuş içime çekmiştim. Zehirli dumanı ciğerlerime gönderdiğimde sigarayı dudaklarımdan ayırmış, dumanı geri üflemiştim.
Önümden geçen arabaları ve bu saatte dışarıda az sayıda olan insanları incelerken sağında bulunduğum çam ağaçlarının arasından gelen bir ses duymuştum. Kaşlarım çatılırken sesin neye ya da kime ait olduğunu anlamak için sigarayı hemen söndürmüştüm. Elimi kemerimde bulunan silaha attığımda tetikte bekledim ve sesin geldiği yere ilerledim.
Karşıma saçları dağınık, ve üstü kirlenmiş bir adam çıktığında elimi silahımdan çekmiş ve ona ilerlemiştim. Ayakta durmaktan zorlanıyor gibi görünüyordu. Beton duvardan destek alarak gözlerini bana diktiğinde yutkunmuş, yaklaştıkça aydınlanan yüzüne bakmıştım. Bir adım daha attığında öne doğru yalpalamış, o sırda kollarından tutarak ayakta kalmasına yardımcı olmuştum.
Yüzünü artık daha net görebilirken kanlanmış gözlerini bana dikmiş ve titrek sesini duymuştum. "Yalvarırım, yardım et. Oğlum..- oğlumu kaçırdılar. B-ben onu kurtarmaya çalıştım ama olmadı. Kurtaramadım onu, lütfen yardım et."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lost Night × TaeKook✔
FanfictionO adam, görev yaptığım karakola, gecenin bi' yarısında gelerek, oğlunun kaçırıldığını söylemiş ve o kayıp gecede hayatımı tamamen değiştirmişti. [11.11.20] - [14.01.21]