22

2.4K 221 41
                                    

_

|Jeon Jeongguk|

Busan / Gijang

Taehyung'un Evi

Saat: 21.45

Taehyung'un Elinin Jeongguk'un Uçak Pistinde Gezindikten İki Gün Sonra...

Uyarı: 'M'

Bölüm Şarkıları: Selena Gomez ft. Marshmello - Wolves / Charlie Puth - Does It Feel

Evde tek başıma otururken ilerleyen saate ve arada dış kapıya bakıyordum. İşe geldiğimde evde kimseyi bulamamış ve biraz beklememin sonucunda meraklanıp Taehyung'u aramış ama ulaşamıştım. Bir polis olarak bu tür durumlarda nasıl davranmam gerektiğini bilsem de konu Taehyung ve Minjoon'du ve ben şuanda onlardan hiç haber alamıyordum. 

Birkaç telefon denemesinden sonra anahtar sesi duymuş ve hemen ayağa kalkarak salondan çıkmıştım. Gözlerim anında elindeki siyah poşetle içeri giren Taehyung'a kaydığında, gözleri kısa bir anlığında bende dolaşmış, sonrasında anahtarı kapı deliğinden çıkartıp kapatmıştı. 

"Neredeydin Taehyung?" Her ne kadar sakin tutmak için çabaladığım ses tonum endişeli biraz da meraklı çıktığında ayakkabısını çıkartıp bana bakmıştı. "Marketteydim bebeğim." Elimi hala tuttuğumu fark ettiğim kapı pervazından indirdiğimde o da mutfağa ilerlemişti. Benden peşinden gitmiştim. "Neden telefonlarımı açmadın?" Şaşkın bakışları bana döndüğünde elini arka cebine atıp telefonunu çıkarmıştı.

 "Üzgünüm Jeongguk, şarjım bitmiş." Kafa sallayarak yanına ilerlediğimde yanağına bir öpücük kondurup endişeden su içmeyi unuttuğum için, dolaba ilerledim. Bir şişe çıkartıp birkaç yudum aldığımda o sırada fark ettiğim şeyle Taehyung'a döndüm."Minjoon nerede?" Siyah poşetten çıkardığı şampanya şişesi ile kaşlarım kalkmış sorumu cevaplamasını beklemiştim. "Minjoon anlayışlı olduğu kadar zeki bir çocukta. Babasının ve hyungunun biraz yalnız kalması gerektiğini o da fark etmiş, bu yüzden Seokjin hyungunda kalmak istemiş." 

Alayla güldüğümde yanına ilerledim. "Yani kesinlikle Minjoon'u kandırarak Seokjin'de kalması için ikna etmedin, değil mi?" Sırıtarak bana döndüğünde elini aniden enseme atmış ve kendisine çekmişti, aynı zamanda dudaklarımız birleşirken. Dudaklarımdan içeri girmek için zorlayan diline izin verip dudaklarımı araladım ve kendi dilimle karışmasına izin vermiştim. 

Vücudunu tamamen bana döndüğünde elleri belimde yer alırken bende boynuna dolamıştım. Üst dudağımı derince emdikten sonra dudaklarımı ayırmış ve yanımdan yavaşça ayrılarak dolaba ilerlemişti. İki tane şarap bardağı çıkardığında gülümseyip tezgaha yaslandım. Şampanya şişesini patlattığında bardaklarını yarısına kadar doldurmuş ve bir tanesini bana uzattığında almış, uzun süredir vücuduma girmeyen alkol ile hevesle ilk yudumumu almıştım. 

Damağıma yayılan tatla dudaklarımı birbirine bastırıp kafamı salladım. "Güzelmiş." Bakışlarımı ona çevirdiğimde gözlerim, iri gözlerinde çok durmadan şarabın rengini alan dolgun dudaklarına kaymıştı. Vücudumu ona yaklaştırdığımda uzanmış dilimi dışarı çıkarmıştım. Dudaklarında olan tadın aynısını taşıyan dilimi, kapalı kırmızılıkların üzerinde gezdirdiğimde dudakları aralanmış ve, kendi dilini kısa bir anlığına dudaklarını ıslatan dilime dokundurup geri çekmişti. 

Elimdeki bardağı tezgaha bıraktığımda ellerimi ensesine yerleştirmiş ve sertçe birleştirmiştim dudaklarımızı. Tezgahta bir kez daha bardak koyulma sesi yankılandığında ellerini belimde, sonrasında kendisine beni sertçe çekmesini hissetmişti. Gözlerim kapalı dudaklarının ve şarabın tadını alırken elleri bel oyuntumdan yavaşça ayağı inip kalçama geldiğinde sertçe alt dudağını dişlemiş ve kendimi ona bastırmıştı.Buna karşılık sertçe kalçamı kavramasıyla ağzının içine doğru inlemiş ve kendimi ona sürtmüştüm. 

Lost Night × TaeKook✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin