Atlas Uluhan ' dan ...Herzamanki gibi mışıl mışıl uyuyordu yatakta . Saçlarını yavaşça okşadım , bir tutamını parmağıma dolayıp kokladım . Ben gibi kokuyordu ve bu çok hoşuma gidiyordu . Uykusu öyle ağırdı ki yaptığım , konuştuğum hiçbir şeyi duymuyordu . Neredeyse herşeyin üzerinden 8 ay geçmişti . Ve derin 8 ayda tam 8 yaş almıştı . Artık aşık olduğum gözleri pırıl pırıl bakmıyordu , artık aşık olduğum saçları yoktu . Artık aşık oluğum bir derin yoktu karşımda . Ben mahvetmiştim onun hayatını . Ben nefesini kesmiştim . 19 yılık hayatında görmediği acıyı ben yaşatmıştım şu 8 ayda ona . Hak etmemişti hak etmemiştim . Ailelerimizin yaptığı suçların biz bedelini ödemiştik . Ama artık onu bırakamazdım çünkü derinin benden başka kimsesi kalmamıştı ailesi onu sanki bir mal gibi bana satmıştı . Kızlarını istemeyip benim önüme atmışlardı . Denizin cenazesinde . Kulaklarıma darhan yiğiterin sesi doldu . " artık benim derin gibi bir kızım yok , al naparsan yap ister öldür ister sat umrumda bile değil . " Ben onu şimdi nasıl bırakırdım ki ? Benden nefret ediyordu ama bir şekilde nefretini yavaş yavaş en derinlerine gömüyordu . Nasıl ona aşık oldum bilmiyorum , bir anda kendimi ona kapılırken buldum . Onun beni sevmiyceğini bile bile . Biraz daha göğsüme çekip saçlarına minik bir öpücük kondurdum .
" seni seviyorum uslanmaz kızım . "
Derin Yiğiter ...
Yine onun odasında onun yatağındaydım . Kendi odamdan çok onun odasında yatıyordum resmen ve bu hiç doğru değildi . Canımı sıkıyordu bu durum . Yataktan yavaşça çıkıp odadaki balkona girdim . Hava bu gün kapalıydı bir kasvet vardı sanki . Rüzgar bedenimi sardığında üşümüştüm . Paytak adımlarla tekrar odaya döndüm . O sırada atlas uyanmış yatakta yatıyordu . Onu önemsemedim ve kendi odama gittim . Gardolabı açıp hızla içinden bir kaç kıyafet çıkarıp kombin yaptım .

Üzerime buz mavisi yarım boğazlı triko bir kazak , altım ise krem rengi yüksek bel bir pantolan giydim . Ayakkabı olarakta yine krem rengi şık bir babet giydim . Saçlarımı tarayıp yarım topuz yaptım . Ardından atlastan ceplediğim kolyemide taktım ve artık hazırdım . Nihayet elbiseler yoktu . Tam olarak ben gibiydim . O sıra kapı açıldı ve içeriye atlas girdi .
" kahvaltı hazır , cesur ve kıta yok dışarıya çıktılar . " başımı saladım ve birlikte aşağıya indik . Onu göz ucuyla süzdüğümde adeta nefes kesici gözüküyordu .

Onu izlemeyi bırakıp kahvaltı sofrasına oturdum . Atlasta oturdu ve iştahla yemeğe başladı . O an aklıma gelen soruyu dile getirdim .
" biz hep böylemi yaşıycaz ? " Kafasını kaldırdı ve bana baktı .
" biz nasıl yaşıyomuşuz ? "
" kaçak . Biz polislerden kaçarak yaşıyoruz şuan atlas . "
" eee derin . Bunun sonunu nereye bağlıycaksın ? " Sertçe çatalını masaya bıraktı . Bende bırakıp ona daha çok döndüm .
" teslim ol ve herşey bittsin atlas . " Gözlerinde bir an geçen bir siniri gördüm . Elini masaya vurup yerinden kalktı .
" beni deli etme ! Ben yanlış hiçbirşey yapmadım olması gerekeni yaptım babamın intikamınıyı aldım . "
Tam ağzımı açıp söyliyceklerim söyliycektimki . Evin bütün camları tuzla buz olmuştu .
" derin ! " atlas kolumu çekip beni mutağa soktu .
" sakın burdan çıkma . " kolunu sıkıca tutum onun.
" gitme . "
" gitmem gerekiyor . " dedi ve kapıyı üzerime kapatarak çıktı . Her yerden silah sesi geliyordu öyle korkuyordumki neredeyse bayılıcaktım . Aklımdan bir an için o cümleler geçti . " ya atlasa birşey olursa ? " Bütün sesler susdu hiçbirses gelmedi kalbim yerinden çıkıcakmış gibi atıyordu . Herşeyi unutum ona gittim şu hayata kalan tek Rotama Atlasın rotasına . Mutfaktan hızla çıkıp salona koştum ve o sıra atlasın bir adamla karşı karşıya durduğunu gördüm . Siyah uzun saçlı , uzun boylu bir adamdı bu . Dudaklarından aklımın almadığı o cümleler döküldü.
" duyduğuma göre herkes seni arıyormuş yer altı cehhenminin acımasız kartalını ... "
Yer altı cehenneminin acımasız Kartalını ... Benim hiç bilmediğim atlas Uluhanı ...
Son .
Vovvv bu yazar nelerde yapıyor böylee ??
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Atlastaki Rota
General FictionBazen çok severken yaralıyor insan sevdiğini . Bilmeden , düşünmeden , Geleceği hesaba katmadan . Herkes kalbinin renginde yaşar hayatı ve herkes kalbinin rengini bulaştırır etrafındakilere . Atlas Uluhan bir karanlığın içinde kan kırmızısı bir haya...