8 . Bölüm yok buradan devam edebilirsiniz ...Uçsuz bucaksız bir orman , tepede yıldızlar ormanın tam ortasında durmuş beyazlar içinde bir kadın ve uzaklardan gelen yeşil gözlü adam . Namlunun soğuk ucu kadının kalbinde . Ormanın içinde sonsuz bir uğultu hepsi aynı şeyi söylüyor aynı şeyi görüyorlardı . 'öldürecek , zamanı geldi . ' Ölüm çanları çalıyor ardından tetik çekiliyor ve bütün sesler , bütün uğultular duruyor . Ölüm genç kadının bedenini sarmalıyor . Önünde hiç bir güç duramıyor ...
Titreyerek ve ağlayarak yataktan doğruldum . Kendime gelebilmek için bir kaç saniye bekledim . Ardından saçlarımda bir baskı hissetim gözlerimi açtım gelen Atlastı . Yeşil gözlerine bütün bir kıtayı sıdıran atlas . Bir yandan saçlarımı okşuyor bir yandan da endişeyle gözlerime bakıyordu .
" iyimisin ? Sorun ne . "
Nefesimi seslice dışarıya verip gözlerimi kapatıp açtım .
" kâbus gördüm . "
" tamam geçti , bak ben burdayım sorun yok . " O burdaydı ve sorun yoktu öylemi?
" Sorun zaten sensin atlas , bu yaşadıklarımın sebebi zaten sensin . Görmüyormusun beni ne hala getirdiğini ? Görmüyormusun beni mahfetiğini ? Görmüyormusun artık günden güne yok olduğumu ? Bir yandan saçımı çekip bir yandanda okşayamazsın Atlas . "
Gözleri kapandı , sonra açıldı ve bana ilk defa pes edercesine baktı . Yeşil gözlerinde ilk kez karşılaştığım bir ifade vardı . ' Yorulmuştu '
" kurtarıcam seni . " dedi .
Ama bunu o kadar kısık sesle söylemişti ki sanki hem duymamı hemde duymamamı istemişti . Sanki bunu bütün dünyaya duyurmak istemiş ama sadece kendi içinde kabulenmek istemişti . Yataktan kalktı ve arkasınına bile bakmadan çıktı . O gittikten sonra bende Sıkıntıyla saçlarımı çekiştirdim . Yorulmuştum artık bütün bu belirsizliklerden . Etrafa kısaca göz gezdirdim sonra bir şey fark etim . Burası benim kaldığım oda değildi , burası atlas uluhanın odasıydı . Onun kokusuyla bezenmişti . Ayağa kalktım ve bir duvarın hepsi cam olan yere ilerledim . Üzerimde sadece siyah bir tişört vardı kim giydirdi hiç bir fikrim yoktu ilgilenmiyordumda zaten . Kaç gündür burdayım bilmiyorum , kaç gündür bu haldeyim bilmiyorum . Bildiğim tek bir şey var artık sıkılmıştım ne olacaksa olsun ve bitsindi . Arkamda bir haraketlilik hissetim ardından belime dolanan kolar . Kokusu burnuma doldu bir anda . Hangi ara buraya gelmişti h!ç bir fikrim yoktu . Dudaklarından bir daha unutamayacağım o sözler döküldü sonra .
" Ölmek için güzel bir günmü ? "
" Öldürmek için güzel bir günmü ? " Dudaklarımdan unutulmaması gereken o sözler döküldü sonra .
Bazı yerlerde sadece susarsınız , susar ve beklersiniz olacakları . Çünkü elinizden başka birşey gelmez .
Atlas gözlerimin en içine baktı . Sanki gözlerimin içine girebilcekmiş gibi . Bana gerçekten gülümsedi bir insanın hiç gerçekten gülümsemesine şahit oldunuzmu? Ben şuan şu saniye atlas uluhanın gerçekten gülümsemesine şahit oldum . Çok yakışmıştı zaten ona her şey yakışırdı .
" Ölmek ve Öldürmek için güzel bir gün küçüğüm . "
Bir ceset ve bir katil olmak için evet güzel bir gündü . Ama neden ve niye ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Atlastaki Rota
General FictionBazen çok severken yaralıyor insan sevdiğini . Bilmeden , düşünmeden , Geleceği hesaba katmadan . Herkes kalbinin renginde yaşar hayatı ve herkes kalbinin rengini bulaştırır etrafındakilere . Atlas Uluhan bir karanlığın içinde kan kırmızısı bir haya...