Derin Uluhan'dan...
Ölüm daime bir nefes kadar yakınımızdaydı ... Ensemizde serin ve ürkütücü nefesi , kalplerimizde filizlenen korku artık tüm benliğimize kök salmıştı . Bir gün ölmek için her gün yaşıyorduk bu hayatı . Ve bir gün yaşayabilmek için her gün ölmemiz gerekiyordu ...
Nereye gidiyordum böyle yalın ayak incecik bir elbise ile kendimi unutmuşçasına , herkesi arkamda bırakırcasına kime veya neye yetişiyordum . Yüreğimin cayır cayır yanmasının sebebi neydi ? Sanki bir daha hiçbir zaman nefes alamayacaktım . Sanki bir daha hiçbir zaman tam olamayacaktım . O sesten sonra .
" Atlas bey geldiğinde kalbi durmuştu Derin hanım ,gerekli müdahaleleri yaptık ama maalesef kurtaramadık ... Başınız sağolsun . " Ve işte geçmişi geleceğimi hayallerimi umutlarımı kül eden O ses .
Gerçek olamazdı . Atlas beni kimsesiz ,tek başıma bırakamazdı . O oğlumuzu bırakmazdı . O hep gelirdi ... gelmek zorundaydı ... söz vermişti , tutması gerekiyordu . Benden önce bizi bırakamazdı . Daha çok koşmaya başladım boş sokakta . Yetişmeliydim onu kurtarmalıydım o araftan .
" DERİN YALVARIRIM DUR ARTIK ! " Sokakta sadece benim yalın ayaklı asfalta çıkartığım sesler ve Cesurun yalvarmaları duyuluyordu . " ama o beni anlamıyordu . Duramazdım ! Yetişmeliydim .
" KENDİNİ DÜŞÜNMÜYORSAN BARİ BEBEĞNİ DÜŞÜN , KANAMAN VAR DERİN ÇOK KANAMAN VAR DUR ARTIK ! " Kanamam mı var ? Bebeğim ? Ellerim karnıma başım aşağıya eğildi . Bacaklarımdan süzülen kanları daha şimdi fark ediyordum . Hiçbir ağrıda hissetmemiştim oysa ki ... Kalbim bu kadarmı çok yanıyordu da hiçbir şeyin farkında değildim . Cesur sonunda bana yetişip kolumdan tutu . Gözleri kızarmış saçları dağılmış ve nefes nefeseydi .
" şu an bunu yapman kimsenin faydasına değil anlamıyor musun ? Dur biraz ... gör ne halde olduğumuzu ... anlasana Derin hepimiz için zor . "
" öldü diyorlar Cesur ... Atlas öldü diyorlar . " Cesur iki eliyle yanaklarımı tutu ve avuçladı .
" bilemeyiz Derin . Görmeden bilemeyiz . Sadece sakin ol yalvarırım . Umudunuz kaybetme . Aklını yitirme çünkü ben kardeşime bunun hesabını veremem ..."
İçimde yeşeren dalanıp budaklanan meyve bile veren ağacımın yaprakları bir bir solup terk ediyordu beni . Solmuş bir veda gibiydi aynı .
Beni bir arabaya bindirdiler Atlasa götürdüklerini söylediler ve ben gerçeklerle yüzleşmekten çok korktum .
Kalbime , aklıma ,hayallerime bile fazla gelen bu aşkla ne yapacağımı bilememişken şimdi kaybetmekle sınanıyordum ve ben bunu istemiyordum .
"bana geri dön Sevgilim . Dön ki ağacımız yeniden yeşersin . "
Atlas Uluhan'dan ...
Derin denizlerin arasında kaybolmuştum . Her nefes alışımda biraz daha derinlere gömüldüm . Geçmiş ve gelecek tam karşımda durdu . Hakimiyetim kayboldu ve beni bir arafa sürükledi . Araf ortada kalmak değil düpedüz yitmekti . İçinde bulunduğum ve özenle her bir ağacını suladığım ormanlarım şimdi yanıp kül oluyordu gözlerimin önünde . Ben Ateşsem o okyanustu . Ben karaysam o benim bir parçam , adamdı . Ben Atlasam o dünyaydı . Kaybedemezdim . Ben kaybedersem herkes kaybederdi . Yaşamlıydım . Savaş açmalıydım , mücadele etmeliydim sevdiklerim için . Ben yaşarsam herkes yaşardı ama en çok o yaşardı . Derin denizlerde boğulurken Derinden vazgeçemezdim . bir anda kulaklarıma uzaklardan gelen onun sesi doldu
" Uyu yavrum yine sabah oluyor.
Uyumazsan güzel yüzün soluyor .
Sen ağlama baba bize dönecek .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Atlastaki Rota
Ficción GeneralBazen çok severken yaralıyor insan sevdiğini . Bilmeden , düşünmeden , Geleceği hesaba katmadan . Herkes kalbinin renginde yaşar hayatı ve herkes kalbinin rengini bulaştırır etrafındakilere . Atlas Uluhan bir karanlığın içinde kan kırmızısı bir haya...