Her şeyin üzerinden bütün yaşananların ardından koskocaman bir 2 gün geçmişti . Bu sırada kıta tedavisini olup eve dönmüştü . Algan sürekli benimle ilgileniyor bir bebek gibi yedirip içiriyordu . Bu sırada atlasın varlığından bile haberim yoktu . Nerede ne yapıyor evdemi değilmi bilmiyordum bile . Yaklaşık 3 gündür asla odamdan çıkmamıştım .
Odanın kapısı çaldığında artık bir rutin haline geldiği için yine gir dedim . Kapı açıldı ve içeriye algan girdi herzamanki gibi .
" yemek saati geldi . " ona minik bir tebessüm gönderdikten sonra bana doğru gelip yatağıma oturuşunu izledim . Gözlerimi kaldırıp alganın gözlerine baktığımda günlerdir merak etiğim kendimi yiyip yipip durduğum o soruyu sordum .
" algan . "
" efendim ceylanım ? " Sıkıntıyla saçlarımı karıştırdım ve bir çırpıda söyledim .
" algan , atlas nerde ? " alganın mutlu yüzü bir anda düştü ve gözlerini kaçırdı . Bu haleri bana o kadar tanıdık geliyordu ki ...
" algan ? " ona bakmaya çalıştığımda o kahvaltı tabağındaki zeytinleri eşeliyordu . Bir terslik olduğunu seziyordum . Kaşlarımı çatıp bir elimle bana bakmasını için kafasını çevirdim .
" algan , o nerde ? "
" derin . " bekledi ... bekledi ama konuşmadı .
Tam bir şey diyecekken ayağa kalktı . Ve bana hiç bir şey söylemeden odadan çıktı . Bende peşinden odadan çıktım ve merdivenleri inmeye başladım , bir andada durması için ona sesleniyordum .
" algan ! "
" algan dedim ! " en sonunda kolundan tutup kendime çektim sertçe .
" bana cevap ver kocam nerde ? "
" işte . " arkadan gelen sesle kafamı oraya çevirdim . Cesur arkamda elerini ceplerine koymuş öylece duruyordu duygusuz yüzüyle .
" ne demek işte ? " en soğuk sesimle onun cevabına soru sordum . İşte de ne demek ? Bunlar beni ne sanıyordu ? Aptal falanmı !
" üstüne düşen görevleri yapmakla meşgul derin . "
" ne diyorsun sen ne üstüne düşen görevler ? "
" cesur yukarı çık ve git kıtanın yanında dur daha fazla saçmalamadan . " alganın arkamdan sinirli sesini duyduğumda benden gizlenen bir şeyler olduğunu fark etim .
" cesur ! Ne görevinden bahsediyorsun açıkla şunu doğru düzgün . " cesur bir bana birde algana baktı ardındna elerini ceplerinden çıkartıp arkasında birleştirdi ve bana doğru bir iki adım atı .
" özüne dönmeye gitti ... kartal olmaya ! "
Duyduğum sözlerle adeta başımdan kaynar sular döküldü olduğum yerde tirmeye başladım . Kartal olmak demek ölüm demekti , kartal olmak demek acı demekti , kartal olmak demek bizim sonumuz demekti ... buna izin veremezdim , bir kez daha bizi mahvettmesine izin veremezdim . İkisininde gözlerine baktım bana sanki ne yapıcağımı biliyorlar ve yapma der gibi yapıyorlardı . Ama yapmalıydım , onu çok geç olmadan ordan kurtarmalıydım yoksa atlas bir daha eski atlas olamazdı . Daha fazla orda durmayıp hemen odama çıktım ve gardolabımı açtım . İçeriden algan ile cesurun bağırışmaları geliyordu algan cesura neden gerçeği söylediği için hesap soruyordu cesurda umursamaz bir tavırla ona karşılık veriyordu . Üzerimi hemen giyindikten sonra odadan çıktım . Algan bana doğru geldiğinde bunu fırsat bilip belindeki silahı hızlıca çekip aldım ." derin saçmalama gel çabuk buraya ! " ona bakmadan arkamı dönüp hızlı hızlı kapıya doğru yürüdüm .
" derin dedim ! " kapıyı açıp arka bahçeye yani garajın olduğu tarafa doğru ilerledim .
![](https://img.wattpad.com/cover/241575810-288-k700726.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Atlastaki Rota
General FictionBazen çok severken yaralıyor insan sevdiğini . Bilmeden , düşünmeden , Geleceği hesaba katmadan . Herkes kalbinin renginde yaşar hayatı ve herkes kalbinin rengini bulaştırır etrafındakilere . Atlas Uluhan bir karanlığın içinde kan kırmızısı bir haya...