62 . Bölüm : Akbaba

43 8 57
                                    

Her şeyin üzerinden bütün yaşananların ardından koskocaman bir 2 gün geçmişti . Bu sırada kıta tedavisini olup eve dönmüştü . Algan sürekli benimle ilgileniyor bir bebek gibi yedirip içiriyordu . Bu sırada atlasın varlığından bile haberim yoktu . Nerede ne yapıyor evdemi değilmi bilmiyordum bile . Yaklaşık 3 gündür asla odamdan çıkmamıştım .

Odanın kapısı çaldığında artık bir rutin haline geldiği için yine gir dedim . Kapı açıldı ve içeriye algan girdi herzamanki gibi  .

" yemek saati geldi . " ona minik bir tebessüm gönderdikten sonra bana doğru gelip yatağıma oturuşunu izledim . Gözlerimi kaldırıp alganın gözlerine baktığımda günlerdir merak etiğim kendimi yiyip yipip durduğum o soruyu sordum .

" algan . "

" efendim ceylanım ? " Sıkıntıyla saçlarımı karıştırdım ve bir çırpıda söyledim .

" algan , atlas nerde ? " alganın mutlu yüzü bir anda düştü ve gözlerini kaçırdı . Bu haleri bana o kadar tanıdık geliyordu ki ...

" algan ? " ona bakmaya çalıştığımda o kahvaltı tabağındaki zeytinleri eşeliyordu . Bir terslik olduğunu seziyordum . Kaşlarımı çatıp bir elimle bana bakmasını için kafasını çevirdim .

" algan , o nerde ? "

" derin . " bekledi ... bekledi ama konuşmadı .

Tam bir şey diyecekken ayağa kalktı . Ve bana hiç bir şey söylemeden odadan çıktı . Bende peşinden odadan çıktım ve merdivenleri inmeye başladım , bir andada durması için ona sesleniyordum .

" algan ! "

" algan dedim ! " en sonunda kolundan tutup kendime çektim sertçe .

" bana cevap ver kocam nerde ? "

" işte . " arkadan gelen sesle kafamı oraya çevirdim . Cesur arkamda elerini ceplerine koymuş öylece duruyordu duygusuz yüzüyle .

" ne demek işte ? " en soğuk sesimle onun cevabına soru sordum . İşte de ne demek ? Bunlar beni ne sanıyordu ? Aptal falanmı !

" üstüne düşen görevleri yapmakla meşgul derin . "

" ne diyorsun sen ne üstüne düşen görevler ? "

" cesur yukarı çık ve git kıtanın yanında dur daha fazla saçmalamadan . " alganın arkamdan sinirli sesini duyduğumda benden gizlenen bir şeyler olduğunu fark etim .

" cesur ! Ne görevinden bahsediyorsun açıkla şunu doğru düzgün . " cesur bir bana birde algana baktı ardındna elerini ceplerinden çıkartıp arkasında birleştirdi ve bana doğru bir iki adım atı .

" özüne dönmeye gitti ... kartal olmaya ! "
Duyduğum sözlerle adeta başımdan kaynar sular döküldü olduğum yerde tirmeye başladım . Kartal olmak demek ölüm demekti , kartal olmak demek acı demekti , kartal olmak demek bizim sonumuz demekti ... buna izin veremezdim , bir kez daha bizi mahvettmesine izin veremezdim . İkisininde gözlerine baktım bana sanki ne yapıcağımı biliyorlar ve yapma der gibi yapıyorlardı . Ama yapmalıydım , onu çok geç olmadan ordan kurtarmalıydım yoksa atlas bir daha eski atlas olamazdı . Daha fazla orda durmayıp hemen odama çıktım ve gardolabımı açtım . İçeriden algan ile cesurun bağırışmaları geliyordu algan cesura neden gerçeği söylediği için hesap soruyordu cesurda umursamaz bir tavırla ona karşılık veriyordu . Üzerimi hemen giyindikten sonra odadan çıktım . Algan bana doğru geldiğinde bunu fırsat bilip belindeki silahı hızlıca çekip aldım .

" derin saçmalama gel çabuk buraya ! " ona bakmadan arkamı dönüp hızlı hızlı kapıya doğru yürüdüm .

" derin dedim ! " kapıyı açıp arka bahçeye yani garajın olduğu tarafa doğru ilerledim .

Atlastaki RotaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin