Sokak lambaları aniden söndü. Karanlık etrafı bastırdı. Görünen yüzleri kayboldu, sesleri çok yakından gelmeye başladı. Etrafıma bakındım. Hiç kimse yoktu ya da ben öyle zannediyordum. ilerledim. Etrafımda yıkık dökük evler vardı. Bu sokağa daha önceden hiç gelmemiştim. Korku filmlerindeki sokakları anımsatıyordu. korkunç ve ıssız. Rüzgar şiddetini arttırdı. Ağacın üzerinde duran baykuş korkmuşçasına bağırdı. Tehlikeli bir şeyler varmışçasına. yerde ki yaprakların çıtırtı sesleri duyuldu .Olduğum yerde durdum .carolda yanımdaydı. Bu sesler bize ait değildi. Yaprak sesleri gittikçe arttı. Daha da yakından gelmeye başladı. Bir ses duyuldu:
Burası karanlık Sokak. Buraya giren kimse bir daha çıkamaz.
Ses kesildi. Ay ışığı etrafı aydınlattı. Karşımda duran ağaçta 5 ceset belirdi. Bu da neydi şimdi böyle. Gittikçe yakınlaştık. Cesetlerin vücudu hala sıcak ve canlı gibiydi. Gözleri açık kalmıştı. Göz renkleri maviydi. Karşımda parlamaktaydı. Bunlar da kimdi böyle. Daha önce böyle bir şeyle karşılaşmamıştım. Dikkatlice inceledim. Ters giden bir şeyler vardı. Arkadan bir ses duyuldu :
Sonunuzu dikkatlice inceleyiniz. Çünkü biraz sonra hiçbiriniz yaşamıyor olacaksınız.
Sesin geldiği yöne doğru ilerledim. Sis ışığı bastırmış etrafa karanlık hakim olmuştu.
Sizde kimsiniz böyle?
Diye bağırdım. Ses çıkmadı. Az önce yanımda duran carol şimdi ise etrafta yoktu. Arkamda biri belirdi. Onu hissedebiliyordum. Yavaşça arkama yaklaştı. Kulağım da sesi hafifçe yankılandı.
Sakin ol seni buradan çıkaracağım. Şimdi sakın ses çıkarma.
Yavaş adımlarla ilerledik. Biraz sonra değişik bir sokakta buldum kendimi. Aydınlık tarafta. Yüzü görünmeye başlamıştı. Bu beni uçurumdan kurtaran kişiyle aynıydı.
Yine mi sen?
Dedim şaşırmış bir şekilde. Carol nerede ona ne oldu. Yoksa onlar ona zarar mı verdiler ?Hemen geri dönmeliyim.
Sakin ol az önce onu başka biri kurtardı. Eminim ki o da şuanda seni arıyordur. Şimdi buradan hiçbir yere
gidemezsin. Bu senin için çok tehlikeli olur. Zihnini okumaya çalıştım. Değişik şeyler geçiyordu aklından .Ama ne olduğunu tam olarak anlayamdım. Herneyse deyip ilerlemeye devam ettik. Cebimdeki telefonu alıp Carolu aramaya koyuldum."Carol nerdesin? "
Hanna iyimisin?
Evet carol .Hani şu beni uçurumdan kurtaran kişi var ya .yine o kurtardı beni.
Ne Edward yanında mı.
Sen ismini nereden biliyorsun?
Hızlı adımlarla gelerek elimde ki telefonu aldı.
Hey ne yapmaya çalışıyorsun sen?
intikam almaya çalışıyorum.O iblisin oğlunu öldürmek istiyorum.
Edward
"Bundan yıllar önce iblisin oğlu kız kardeşimin hayatına gözlerimin önünde son verdi. kız kardeşim çok tehlikeli bir kurt ırkından geliyordu. Vampirlerin sonunu yok edebilecek güçte biriydi. Bunu duyan vampirlerin asıl başkanı Robert çıldırdı. Bu olay iblisin kulağına gitti. Oğlu carolu gönderttirerek kız kardeşimin canına son verdirtti. O gün bu gündür hala içimde ki intikam ateşi ile yanıyorum. O iblisin oğlu, Hanna göründüğü kadar masum biri değil. Çoğu kişiden daha tehlikeli .Sadece yaptıkları bunla da kalmıyor .Kız kardeşimi nasıl öldürdü biliyor musun nasıl kandırdı onu .Ona onu sevdiğini söyledi Hanna .kandırdı onu.Duyguları ile oynadı.Daha sonra asıl yere meydana getirerek kafasını gövdesinden ayırıp acı ile ateşe attı.Hala haykırışları acı ile bağırışları kulağımda yankılanıyor. Sonra babam intikam almak için Robertın kızı ile başka bir bebeğin yerlerini değiştirdi. O kız sensin Hanna .Carolun o öldürdüğü kız ise baş düşmanın kızıydı. Bence ona düşman olmadan önce bir düşün. şu anda yaşamıyor bile olabilirdin. peki o hayatının asıl alt üst olmasını sağlayan haketmediğin hayatları yaşamanı sağlayan o asıl kişi kim. Dur tahmin ediyim tabi ki de Carol. Umarım beni anlamışsındır. Herşeyin sebebi o .
Şaşırmadım. Hatta hiçbir tepki vermedim .Çünkü o kadar çok bilmediğim şeyler öğrenmiştim ki hayatımda .Bu onların yanında bir hiçmiş gibi kaldı. sadece bir hiç. Aynı hayatım gibi .Oradan uzaklaştım .Yine aynı yere uçurum kenarına gittim. Marcusu arayarak Almira ile birlikte buraya gelmesini söyledim.20 dakika sonra buradalardı. Tam karşımda .Başımdan geçen tüm şeyleri anlattım. Marcusa asıl kardeşinin ben olduğunu söyledim. Almira şaşkınlık içinde bana bakıyordu. Sanki duyduklarına inanmak istemezcesine yere diz çöktü. Marcus ise sevdiği kızın kardeşi olduğuna inanmak istemiyordu. Carol arkamda belirdi.Yavaşça yanımda durdu.Suçunu kabullenircesine .O gün Marcus ile birlikte yeni evime gittim.Asıl ailemin yanına.Burası kocaman bir şatoydu. Etrafları çiçeklerle kaplı olan bir şato. Odama çıktım .Dinlenmek için yatağa uzandığım anda carol yanımda belirdi.
Hey sen ne yapmaya çalışıyorsun. Artık izinsiz odama girmeye de mi başladın?
O sana ne anlattı Hanna?
Tüm gerçekleri .Kız kardeşini nasıl acı ile öldürdüğünü.Biliyor musun aslında hiç şaşırmadım. Çünkü sen artık çok değiştin carol . Bu sen değilsin.
Odamın kapısı yavaşça açıldı. İçeriye giren Caroldu. Kafamı hızlıca yan tarafa doğru çevirdim. iki yanımda da carol vardı. Ne şimdi bu bir tür şaka felan mı .
Alonzo senin ne işin var burada .
Geri döndüm carol.
Neler oluyor burada .
Hanna Alonzo benim geçmişteki hapis olmuş savaşçı ruhum.
Senin ruhun geçmişte hapis mi oldu?
Evet .
Daha önce bir vampirin ruhunun geçmişte hapis olduğunu hiç duymamıştım. sadece cadıların ruhları hapis olabiliyor diye biliyorum. Mildredın ruhu geçmişte hapis olmuştu ya Hatırladın mı?
Evet hatırladım.Peki nasıl kurtuldun oradan Alonzo .
Beni oraya hapis eden kişinin ruhunu bağışlayarak.
O da kim?
Nimeta Allons.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HANNA
FantasyO gün hayatının en güzel anını yaşıyordu. Yolda ki çiçeklerin kokusu, rüzgarın sesi o kadar güzeldiki o anı yaşamaya doyamıyordu. Taki o ana kadar. Babası direksiyon hakimiyetini kaybedip bir ağaca çarptı. Arabadan dumanlar yükseliyordu. Yardım bulm...